Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Birkaç ay önce hayatımıza büyük bir hızla giren ve iş yapış şekillerinden ekonomiye, günlük hayattan sosyal ihtiyaçlarımıza kadar pek çok noktada “mecburi” değişikliklerin yaşanmasına sebep olan COVID-19, tüketici olarak çok uzun yıllardır geliştirdiğimiz alışkanlıklarımızı da dönüşüme uğrattı. Çok kısa bir süre içinde hepimiz bu inanılmaz gibi görünen değişikliklere uyum sağladık ve bu dönemde ortaya çıkan yepyeni ihtiyaçlarımızı da fark etmeye başladık.
Pandemi sürecinde ev yaşamına daha iyi adapte olabilmek amacıyla “bize neyin iyi geleceğine” odaklandık. Kimimiz evde çeşit çeşit ekmek pişirmeye başladı, kimimiz çok uzun süredir denemek istediği bir hobiyle ilgili online eğitim almak için adım attı. Kimimizse sporun yalnızca dışarıda veya spor salonlarında yapılmasının gerekli olmadığını, evini spor salonuna dönüştürebileceğini keşfetti. Şöyle bir düşündüğümüzde, önceleri daha kısıtlı bir kitleye hitap eden bazı tüketim davranışlarının genele yayılmaya başladığını söyleyebiliriz. Gelin, şimdi bu tüketici alışkanlığı değişimlerine yakından bakalım.
Dijital tüketim trendleri yükselişte
KPMG’nin pandemiyle birlikte dönüşen tüketici alışkanlıklarını incelediği raporuna göre, COVID-19 tüketici davranışlarını önemli ölçüde değiştirip, perakende sektörünü yeniden şekillendiriyor. Alınan tedbirler ve müşteri tercihleri nedeniyle fiziksel mağazalar pandemiden olumsuz yönde etkilenirken, online perakendeciler ve e-ticaret siteleri satış hacmini yükseltiyor ve devamlı olarak müşteri kazanıyor. Bu artışın son dönemde yüzde 70’e vardığı tespit edilirken, alışverişlerde tüketiciler açısından öne çıkan ürünlerin hijyen ürünleri, temizlik malzemeleri, kuru gıda ve kişisel bakım ürünleri olduğu görülüyor.
Bankalararası Kart Merkezi'nin (BKM) verileri de online alışverişin yükselişiyle ilgili tespiti destekler nitelikte. BKM’nin verilerine göre nisan ayında internetten kartlı ödeme tutarının toplam içindeki payı yüzde 24 ile rekor seviyeye ulaşıyor. Aynı zamanda nisan ayında 2 milyon adet kartın ilk kez internetten ödemelerde kullanıldığı, mart ayıyla birlikte pandemi döneminde toplam 5 milyon kartın internetten ödemeyle tanıştığını görüyoruz. Bu dönemde internetten kartlarla gerçekleştirilen market-gıda ödemeleriyse geçen yılın 3 katına ulaşmış durumda.
Okumaya, izlemeye, mutfakta zaman geçirmeye yöneldik
Webrazzi’nin mayıs ayında gerçekleştirdiği Corona Virüs Salgınına Bakış Açısı 2 araştırmasına göre, salgının 1 yıla kadar devam edeceğini ya da daha da uzun süreceğini düşünenlerin oranının yükseldiği görülüyor. Yine aynı raporda COVID-19 nedeniyle yaşanan karantina sürecini psikolojik açıdan en az olumsuz etkiyle atlatmak için yapılanlara baktığımızda; evde film ve dizi izlemek, kitap okumak, yemek yapmak gibi etkinliklerin ardından egzersiz yapmak, yeni bir hobi edinmek ve evi/yaşadığımız ortamı düzenlemek gibi aktivitelerin sıklıkla tercih edildiği ortaya çıkıyor. Webrazzi’nin araştırmasında sorulan, karantina sonrası hangi alışkanlıkların devam edebileceği sorusuna ise katılımcıların yüzde 47’si “Daha dikkatli el yıkamaya devam edeceğim.”, yüzde 44’ü “Rahatlamak için daha çok fırsat yaratacağım.” ve yüzde 34’ü “Daha çok egzersiz yapacağım.” yanıtını veriyor.
Ödeme ve elektronik para hizmetleri şirketi iyzico’nun yaptığı araştırmayı incelediğimizde evde yemek, hamur işleri veya atıştırmalıklar pişirmenin popülerleştiğini görüyoruz. Evde yemek pişirmenin yanı sıra paket servis, online izleme ve görüntülü konuşma gibi hizmetlerle ekonomik ve dayanıklı gıda temalarına ilgi artıyor. KANTAR & HOPİ işbirliğiyle gerçekleştirilen Kişisel Finansman Algı Endeksi ve Pandeminin Etkileri anketinde ise her 10 kişiden 7’sinin giyim harcamalarını azalttığı; en büyük düşüşün ayakkabı, çanta ve aksesuar kategorilerinde olduğu ortaya çıkıyor. Yine aynı anketin sonuçlarına göre evde daha fazla zaman geçirmeye bağlı olarak temel gıda harcamaları yüzde 68, atıştırmalık harcamaları yüzde 20 oranında yükseliyor. Ev temizlik harcamaları yüzde 44 oranında artarken, hazır yemek harcamalarının pandemi öncesi döneme göre yüzde 63 oranında azaldığı görülüyor.
Deloitte Danışmanlık tarafından hazırlanan “Küresel COVID-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu 2” de bu araştırmalara paralellik gösteriyor. Pandeminin ülkemizde farklı kategorilere etkilerini, tüketicilerin dijital etkileşimi üzerinden analiz etmeyi amaçlayan çalışmaya göre tüketicilerin online pazaryerleri, kargo ve hobi kategorilerine ilgi düzeyinin arttığı; kamu sağlık, diğer ulaşım, kıyafet-ayakkabı, havayolu ve sağlık destek ürünleri kategorilerine ilgi düzeyinin ise azaldığı gözlemleniyor. Öte yandan evcil hayvanlar, kargo, online pazaryerleri, bebek ve çocuk ürünleri, sağlık destek ürünleri, iç giyim, elektronik, kişisel bakım, medya, mobilya, kitap, ev tekstili, oyun ve eğitim kurumları kategorileri mart ayında yakaladıkları yükselişi sürdüren kategoriler olarak dikkat çekiyor.
İnternetten fiyat karşılaştırması yapmaya önem verdik
Tüketicilerin online alışverişe hızla yönelmesinin çok büyük bir nedeni sosyal mesafe iken, bu dönemde fiyat hassasiyeti de belirleyici bir etken haline geldi. Deloitte’nin “Küresel COVID-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu 2” raporu, bu hassasiyete de dikkat çekiyor. Rapora göre tüketici açısından en yüksek pozitif etkiyi gösteren kategoriler arasında en yüksek sıçramayı fiyat karşılaştırma siteleri gerçekleştiriyor. Nisan ayında e-ticarete alışan tüketicilerin daha çeşitli ürün almaya başlaması sonrası pazaryerleri arasındaki rekabet artışı, tüketicilerin karşılaştırma yapma ihtiyacını da yükseltiyor. Raporda yer alan beklentiler arasında, bazı harcamalarını öteleyen ve tasarrufa yönelen tüketiciler açısından fiyat hassasiyetinin önümüzdeki dönemde de aynı şekilde süreceği bulunuyor.
Online içerikleri bolca tükettik
IAB Türkiye İnternet Ölçümleme Araştırması dijitale yönelimin yalnızca alışveriş anlamında olmadığını; sağlık, haber ve video içeriklerinde de ciddi tüketim artışları olduğunu gösteriyor. Uzaktan eğitim sürecinin başlamasıyla birlikte eba.gov.tr ziyaretçi sayısındaki artış, eğitim kategorisinin toplam erişimini artırırken, eğitim kategorisinin haftalık erişiminin 16-22 Mart haftasında 2-8 Mart haftasına göre yüzde 61 oranında artış gösterdiği bilgisine ulaşılıyor. Tüketicilerin sağlık içeriklerine ilgisinin de bu dönemde yükselişe geçtiği görülüyor. Sosyal izolasyona uyan tüketicilerin kültür-eğlence ve oyun içeriklerine olan ilgilerinde de dikkate değer bir artış gözlemleniyor. Kültür-eğlence içerikleri içerisinde özellikle film/dizi içerikli sitelere olan ilgi artarken, ülkemizde ilk vakaların görüldüğü günleri izleyen 16-22 Mart haftasında oyun sitelerinin ziyaretçilerinin mart ayının ilk haftasına göre yüzde 65 oranında arttığı görülüyor.
Sahip olduklarımızın değerini anladık
Bu olağanüstü dönemde belki de en çok öne çıkan noktalardan biri, günlerimizi sanki bir maratondaymışçasına yaşarken göremediklerimizi, biraz yavaşlayıp görebilmek oldu. Aslında sağlığımızın önemini, sevdiklerimizle bir arada olmanın, güzel vakit geçirmenin ne kadar özel ve kıymetli olduğunu bir kez daha ve belki de hiç olmadığı kadar derinden anladık. Tüketime bakış açımız da değişti. Satın almak istediklerimize yeni bir gözle bakmaya, “gerçekten ihtiyaç” olan neyse ona yönelmeye başladık. Kişisel Finansman Algı Endeksi ve Pandeminin Etkileri anketine katılan her 10 kişiden 8’i pandemi döneminde sahip olduğu şeylerin değerini daha fazla anladığını ifade ediyor.
Yapılan araştırmaların çoğunluğu, COVID-19 sürecinde değişen tüketim alışkanlıklarımızın daha uzunca bir süre devam edeceğini öngörüyor. Pek çok bakımdan şaşırtıcı olan bu sürecin ilerleyen dönemlerinde neler yaşanacağını hep birlikte deneyimlemeye devam edeceğiz.
__________
Burada yer alan yazılar, finansal bilgiler, birikim ve tasarruf önerileri, genel yorum ve tavsiyelerden oluşmakta olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım, birikim ya da tasarruf kararı verilmesi ve hareket edilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.