Z Kuşağının Yeni Çalışma Tarzı: Dijital Göçebelik

İnternet çağının getirdiği olanaklar çalışma hayatını yeniden tanımlıyor. Artık dizüstü bilgisayar ve sağlam bir internet bağlantısı, dünyanın herhangi bir köşesinden çalışmak için yeterli. İster kiraladığınız bir karavanda, isterseniz de dünyanın herhangi bir köşesindeki bir kahvecide… Bu özgürlük tutkusu, genç profesyoneller arasında "dijital göçebelik" akımını doğurdu. Seyahat tutkusuyla kariyer hedeflerini bir araya getiren bu yeni nesil, sınırları ortadan kaldırıp dünyayı kendi ofislerine dönüştürüyor. Küreselleşen dünyanın sunduğu fırsatlarla, hayallerdeki yaşam tarzına ulaşmak artık hiç olmadığı kadar mümkün.

Bilim, sanayi ve teknoloji gibi yüksek katma değerli sektörlerde rekabet eden ülkeler de son yıllarda artan sayılarıyla ekonomik faydaları giderek artan dijital göçebeleri yeni bir rekabet alanı olarak görüyor. Dünya genelinde sayıları 40 milyonu aşan dijital göçebeler, ülkeler için önemli bir gelir kaynağı haline geldi diyebiliriz.

Peki, bu heyecan verici yaşam tarzı tam olarak nedir ve neden bu kadar popüler oldu? Gelin, dijital göçebeliğin dünyasına birlikte adım atalım.

 

Dijital Göçebe ne demek?

Uzaktan çalışan ve belli bir yere bağlı olmayan, bu sebeple de dünyanın her yerinden çalışma olanağına sahip olan kişilere “dijital göçebe” deniyor. The MBO Partners’ın hazırladığı State of Independence: Nomadism Enters the Mainstream (Bağımsızlık Durumu: Göçebelik Ana Akıma Giriyor) raporuna göre dijital göçebeliğin tek bir tanımı yok. Kimisi uzaktan çalışmayla seyahat etmeyi birleştiriyor, kimisi daha kısa süre seyahat ediyor. Dijital göçebeliğin en popüler olduğu yer ise ABD. Burada tam 17.3 milyon dijital göçebe var.

Pandemi, dijital göçebeliğin yapısında büyük değişikliklere yol açtı. En büyük değişim de “ofissizlik” oldu diyebiliriz aslında. Geleneksel bir işe sahip dijital göçebelerin sayısı salgın sonrası 2021'de %42 artarak bir önceki yıla kıyasla 6,3 milyondan 10,2 milyona yükseldi.

Dijital Nomad World’ün bir makalesine göre dijital göçebeliğin yükselişi hız kesecek gibi görünmüyor. Teknolojideki gelişmeler insanların dünyanın her yerinden uzaktan çalışmasını kolaylaştırıyor. Elbette çalışma kültüründeki değişiklikler de dijital göçebeliğin popülerleşmesini sağlıyor. Bugün pek çok şirket, çalışanlarına uzaktan çalışma ve esnek çalışma saatleri gibi seçenekler sunuyor. Zira pek çok insan hem kişisel hem de iş yaşamlarında daha fazla esneklik arıyor.

GarantiBlog_ARAGörsel - GarantiBlog-AraGörsel_DijitalGöçebelik-24009018

Z Kuşağı ile birlikte Dijital Göçebelik artacak

Gelelim bu konuda başı çeken jenerasyonlara… MBO Partners’ın aynı araştırmasına göre dijital göçebelerin çoğunluğu (%58) genç nesillerden oluşuyor: Z Kuşağı (%21) ve tabii bu özgür ruhlu gençleri takip eden Milenyum Kuşağı (%37). Z Kuşağı dijital göçebelerindeki (1997-2012 doğumlu) hızlı artış, bu değişimin temel itici gücü olarak nitelendiriliyor. Zira 2019'da, en yaşlı Z Kuşağı üyeleri yalnızca 22 yaşındaydı ve çok azı dijital göçebeydi.

Z Kuşağının 2019'daki dijital göçebeler içindeki payı %1'den azdı. Ancak son dört yılda, Z Kuşağı iş gücüne katıldı ve şimdiden her 5 dijital göçebeden yaklaşık 1'i Z Kuşağı'ndan.

Ayrıca, Z Kuşağının dijital göçebeler içindeki payının artmaya devam etmesi bekleniyor. Çünkü Z Kuşağı büyük bir nesil ve Z Kuşağı üyelerinin yalnızca yaklaşık %70'i 18 veya 18’den büyük bir yaşta. Bu da önümüzdeki yedi yıl içinde daha fazla Z Kuşağı üyesinin iş gücüne girmesi anlamına geliyor.

“Dijital göçebelerin çoğunluğu genç nesillerden oluşuyor: Z Kuşağı ve tabii bu özgür ruhlu gençleri takip eden Milenyum Kuşağı.”

Dijital Göçebe nasıl olunur?

Dijital göçebelik, özgürlük ve esneklik sunsa da, bu yaşam tarzını benimsemek iyi bir planlama gerektiriyor. İşinizi dilediğiniz yerden yürütebilmek ve aynı zamanda seyahat edebilmek için öncelikle uygun bir çalışma planı oluşturmanız şart. Bu plan çerçevesinde, yolculuklarınız sırasında ortak çalışma alanlarını kullanarak verimliliğinizi koruyabilirsiniz. Ancak her iş kolu ve her işveren dijital göçebeliğe uygun olmayabilir. Bu nedenle, bu yaşam tarzına geçiş yapmak isteyenler genellikle serbest çalışma modellerine yöneliyor. Dijital göçebe olmak, hem iş hem de seyahat tutkusunu bir araya getirerek hayallerinizi gerçekleştirmenin kapılarını aralıyor.

 

Dijital göçebeler ne iş yapar?

International Health Care EU’nun LinkedIn’de yayınladığı bir makaleye göre dijital bir göçebe olmayı düşünüyorsanız yapabileceğiniz bazı işler arasında şunlar yer alıyor:

  • Metin yazarlığı
  • Dijital içerik üreticiliği
  • Grafik tasarımcılık
  • Web geliştirme (Web development), yazılımcılık
  • Online eğitimcilik
  • Sosyal medya yönetimi
  • Dijital pazarlama

 

Dijital göçebe vizesi nasıl alınır?

GİGDER araştırmasındaki verilerine göre, dijital göçebe vizesi veren ülke sayısı Eylül 2021'de 21 iken, 15 Nisan itibarıyla 58'e yükseldi. Bu artışa ek olarak, yaklaşık 30 ülke daha vizelerini cazip hale getirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Geçen yıl Seyşeller, İspanya, Brezilya, Güney Afrika ve Estonya gibi ülkeler, dijital göçebeleri çekmek için çeşitli teşvikler açıkladı. Şu anda ise 30'a yakın ülke, vergi avantajları ve oturum kolaylıkları gibi farklı yöntemlerle yaklaşık 40 milyon "varlıklı göçmeni" ülkelerine çekmek için yarışıyor.

Türkiye de bu trende ayak uydurarak yakın zamanda dijital göçebe vizesini uygulamaya koydu. Türkiye, 32 Avrupa ülkesi ile birlikte Amerika, Kanada, Rusya, Ukrayna ve Belarus'tan gelen 21-55 yaş arasındaki başvuruları kabul ediyor. Başvuru sahiplerinin en az 6 ay geçerli bir pasaport, üniversite diploması veya eşdeğer bir belgeye sahip olmaları ve dijital göçebe olarak çalıştıklarını kanıtlamaları gerekiyor. Dijital göçebe vizesi için gereken pasaport harcı ödemelerinizi Garanti BBVA'nın sunduğu pratik çözümlerle hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Bu sayede, vize başvuru sürecinizi daha da hızlandırarak, hayalinizdeki seyahat planlarına odaklanabilirsinizDijital göçebe vizesi için her ülkenin belirlediği şartlar değişkenlik gösteriyor.

 

Dijital Göçebe olmanın faydaları

Dijital göçebe olarak çalışmanın yararları arasında şunlar bulunuyor:

  • Farklı kültürleri deneyimleme şansı elde edersiniz. Bu sayede sadece seyahat etmekle kalmaz, aynı zamanda ülkelerin kendilerine özgü çalışma kültürlerini ve yöntemlerini de gözlemleyerek kişisel ve profesyonel ağınızı genişletebilirsiniz.
  • İnternet erişimi olan her yer sizin ofisiniz olabilir. İster bir sahil kasabasında, ister hareketli bir şehir merkezinde olun, dilediğiniz ortamda çalışmanın konforunu yaşayabilirsiniz. Otel odası, kafe, kütüphane, park, hatta plaj bile çalışma alanınıza dönüşebilir.
  • Yeni diller öğrenebilirsiniz. İletişim becerilerinizi geliştirmek ve daha geniş bir kitleyle bağlantı kurmak için hem evrensel bir dil olan İngilizceyi hem de bulunduğunuz ülkenin yerel dilini öğrenme şansınız olur.
  • Kendi çalışma saatlerinizi belirleyebilirsiniz. Bu sayede katı kurallara bağlı kalmadan, kendi ritminize göre çalışabilir, yoğunluğunuza göre mola verebilir veya işlerinizi erteleyebilirsiniz. Bu esneklik, hayatınızın diğer alanlarında da daha özgür hareket etmenizi sağlar.
  • İş ağınızı genişletebilirsiniz. Tanıştığınız insanların çalıştıkları alanlar ve şirketler, kariyeriniz için yeni fırsatlar doğurabilir.
  • Zamanınızı daha iyi yönetebilirsiniz. Çevrenizi keşfederken ve zamanınızı kendi isteğinize göre planlarken, hem iş hayatında başarılı olabilir hem de sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirebilirsiniz.
Etiketler:
  • İnternet

  • Dijital Dönüşüm