Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Günümüzde teknolojinin sağladığı yeni koşullar, tam zamanlı çalışma modeline, diğer bir deyişle geleneksel “sabah 9 akşam 6” mesaisine rakip olacak ekonomik bir model ortaya çıkardı: Gig ekonomisi! Son birkaç yıldır adını giderek daha fazla duymaya başladığımız bu model, kendi çalışma saatlerini belirleyen freelancer’lar (serbest çalışanlar) için yepyeni bir iş sahası yaratıyor. Tek bir kuruma bağlı kalmadan ve esnek çalışma saatlerinde kazanç sağlayabilmek pek çok kişiye cazip gelmiş olsa gerek. Zira Dünya Bankası’nın 2023’te yayınladığı “Working Without Borders: The Promise and Peril of Online Gig Work” (Sınırlar Olmadan Çalışmak: Online Çalışmanın Vaatleri ve Tehlikeleri) Raporu’na göre gig ekonomisine katkıda bulunan bağımsız çalışanların sayısı 2023 yılında 435 milyona kadar çıktı. Esnek çalışmalara olan talep de 2016 ile 2023'ün ilk çeyreğinde %41 oranında artış gösterdi.
Peki gig ekonomisi daha detaylı olarak ne anlama geliyor? Neden bu kadar popüler, avantaj ve dezavantajları neler, kısaca bir göz atalım.
Gig ekonomisi nedir?
İngilizce bir terim olan ve müzik terminolojisinde kullanılan “gig”, bir grubun veya müzisyenin canlı performansı anlamına geliyor. Fakat gig, aynı zamanda bu yazımızın da konusu olan yeni bir ekonomi modelini tanımlıyor. Gig ekonomisi, tıpkı sanatçıların çeşitli mekanlarda gerçekleştirdiği konserler gibi, kişilerin esnek saatlerde ve geçici pozisyonlar üzerinden sağladıkları gelir modellerini kapsıyor.
Şimdi biraz daha detaya girelim. Gig ekonomisi, belirli bir kurumun tam zamanlı personeli olmayan, uzaktan ve esnek saatlerde çalışan kişilerin oluşturduğu bir iş modeli. Geçmişte daha çok “serbest meslek sahibi” olarak ifade edilen bu çalışan grubu, sayıları giderek artan freelancer’lar sayesinde bir hayli genişledi. Örneğin herhangi bir şirkete yarı zamanlı hizmet veren sözleşmeli bir çalışan bu gruba dahil olabilir. Dijital uygulamalar üzerinden kendi ürün ve hizmetlerinin satışını yapan kişiler de öyle… Kısacası belirli bir kurumdan bağımsız, esnek saatlerde çalışabilen herkes gig çalışanı olarak anılabilir.
Gig ekonomisi neden bu kadar popüler?
Gig ekonomisini yaratan serbest çalışma modeli; çalışanlara esneklik, bağımsızlık ve çeşitlilik sunması gibi pek çok özelliğinden ötürü çok popüler. Bu sistemle insanların saatlerini kendilerinin belirleyebilmesi, eş zamanlı farklı projelerde çalışabilmeleri ve gelirlerini çeşitlendirmeleri mümkün. Serbest çalışma alışkanlığı teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha da yaygın hale geliyor. Çevrimiçi platformlar sayesinde insanlar becerilerine ve yeteneklerine uygun iş fırsatlarıyla daha kolay karşılaşabiliyor ve global şirketlerle de iş birliği yapabiliyor.
Günümüzde doğrudan veya dolaylı olarak gig ekonomisinin içinde bulunmak da çok kolay. İnsanlar genellikle bir hizmet almak için teknolojiden yararlanmayı tercih ediyor. Mesela serbest çalışan bir taksi şoförünü aramak, ev kiralamak için herhangi bir platformdan faydalanmak veya en basiti bir uygulama üzerinden el yapımı bir çanta satın almak gig ekonomisine katkıda bulunmak anlamına geliyor.
Gig çalışanı olmanın avantajları ve dezavantajları neler?
Dünya Bankası’nın Working Without Borders Raporu’na göre gig ekonomisi, gelişmekte olan ülkelerde daha hızlı büyüyor. İşlerin az olduğu yoksul ülkelerdeki kadınlar ve gençler için önemli bir istihdam kaynağı yaratıyor. İşverenlerin otomatik olarak gerçekleştirdiği ödemeleri kendilerinin yapmaları gerekiyor. Çalışanların birçoğu iş güvenliği ve sosyal güvencelerini kendileri sağlamak ve emekliliklerini buna göre planlamak durumunda kalıyor.
Gig çalışanı (Gig worker) olmanın en öne çıkan avantajı esnek çalışma sürelerine imkân sağlaması ve iş yeri kavramını ortadan kaldırması. Bağımsız çalışanlar evlerinde veya dışarda herhangi bir yerde bilgisayar başına geçebiliyor. Bu durumun dezavantajı ise daha az sosyalleşmek durumunda kalmaları. Academy of Management’ın yaptığı bir araştırmaya göre insanların iş arkadaşlarıyla gerçekleştirdiği küçük sohbetler onları işe daha çok bağlıyor, bu sayede daha yaratıcı fikirler ortaya çıkıyor. Ayrıca işle ilgili stresli durumların birlikte atlatılması da bir diğer artısı.
Serbest çalışanların, daha çok iş alarak gelirlerinde artış sağlayabilmesi ihtimali yüksek olduğu için bu bir avantaj sayılabilir. Ancak gelirin değişken olması da zaman zaman bir dezavantaj olabiliyor. İş bittiğinde veya herhangi bir sebeple sonlandığında yeni bir iş arayışında bulunmak, gig çalışanlarını strese sokabiliyor.
Gig ekonomisini oluşturan iş modelleri neler?
Gig ekonomisinin son yıllarda yükselen bir grafik çizdiğini söylemiştik. Bu ekonomiyi oluşturan iş modelleri genellikle belli bir oranda hizmet bedeli alan web siteleri ve mobil uygulamaların iş gücü ile işveren arasında bir köprü görevi görmesi ile çalışıyor.
Günümüzün en popüler gig ekonomisi iş modelleri ise şunlar:
Özetle serbest çalışma ekosistemi giderek genişliyor. Kuruluşlar, isteğe bağlı yeteneklerin masaya getirdiği değeri, uzmanlaşmış becerileri ve esnekliği giderek daha fazla fark ediyor. Yapay zekâyı doğru kullanan serbest çalışanlar, ustalık gerektiren karmaşık görevlere daha çok zaman ayırabiliyor. Tüm bunları göz önünde bulundurarak gig ekonomisinin uzun bir süre daha hayatımızda olacağını tahmin etmek zor değil. Bununla birlikte, serbest çalışanlara yönelik sosyal haklar ve adil bir ödeme sistemi için yeni düzenlemelerin yapılması da öngörüler arasında...
__________
Burada yer alan yazılar, finansal bilgiler, birikim ve tasarruf önerileri, genel yorum ve tavsiyelerden oluşmakta olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım, birikim ya da tasarruf kararı verilmesi ve hareket edilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.