Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Son bir-iki yılı tek kelimeyle özetlemek mümkün değil elbette ama coğrafya, kültür fark etmeksizin milyonların ortak bir yanıtı var: Dijitalleşme!
İşler, dersler, partiler sanal dünyaya taşındı derken; internet hayat damarlarımızdan biri, elektronik cihazlarımız da adeta birer uzvumuz haline dönüştü. Hal böyle olunca, tüm dünyanın dijital verilerini içeren We Are Social 2021 raporunu daha bir merakla bekledik. İşte 2021 Türkiye özel raporu da sanal dünyadaki ayak izlerimizi ortaya koydu ve gidişata dair önemli içgörüler sundu.
Gelin Türkiye’nin internet kullanımı ve sosyal medya istatistikleri konusundaki karnesine şöyle bir göz atalım.
İnternette kaç saat geçiriyoruz?
Türkiye’de Ocak 2021 itibarıyla 65 milyondan fazla internet kullanıcısı bulunuyor, bu da toplam nüfusun yüzde 77,7’lik kısmını oluşturuyor. Dahası bu sayı, bir önceki yıla göre 3,7 milyon arttı.
Günde ortalama 7 saat 57 dakikayı internet gezinerek geçiriyoruz. Üstelik süremiz de geçen yıla göre arttı, internette 27 dakika daha fazla zaman harcıyoruz artık. Her 100 kişiden 94’ü (yaklaşık 62 milyon kişi) mobil cihazları aracılığıyla bu akışta kalıyor, hem de tam 4 saat 19 dakika boyunca! En çok tercih ettiğimiz tarayıcı ise açık ara farkla (yüzde 75) Chrome oluyor. Onu yüzde 10 ile Safari’ciler izliyor.
Sosyal medya eksik olur mu? Aktif sosyal medya kullanıcısı da bir önceki yıla göre 6 milyon kişi arttı. Ocak 2019 ile Ocak 2020 arasında bu artış 2 milyon kişiyle sınırlıydı. Rapora göre 2021 itibarıyla Türkiye’de 60 milyon kişi sosyal medyada aktif, bu da nüfusun yüzde 70,8’ine denk geliyor.
Rapor ayrıca şunu da ortaya koyuyor: Dijitalleşme konusunda neredeyse tüm cihaz ve ortamları kullanıyoruz. Sadece telefon ve bilgisayar olarak düşünmeyin; tabletten streaming platformlarına, oyun konsollarından sanal gerçeklik ekipmanlarına kadar aklınıza gelebilecek her türlü aracının kullanım oranı giderek artıyor.
Ne dinleyip ne izliyoruz?
Bir günde 7 saat 57 dakika çevrimiçi oluyoruz dedik. Yani uyanık geçirdiğimiz zamanın yaklaşık yüzde 47’sini dijital dünyaya adıyoruz. Peki neler yapıyoruz tam olarak?
Mesela ortalama 3 saat 13 dakika televizyon izliyoruz. Biraz stalk, biraz haber takibi derken sosyal medyada 2 saat 57 dakika geçiriyoruz. Kitap-dergi okumaya veya müzik dinlemeye toplamda 3 saat ayırıyoruz. Podcast dinlemeyi belki de henüz tam içselleştiremediğimiz için ona 36 dakika gibi bir zaman veriyoruz. Oyunlarsa hemen hemen bir saatimizi alıyor.
Neyi arayıp durduk?
“İnterneti ne için kullanıyoruz?” diyenler için şimdi sıra ayrıntılarda… Verilere göre bilgi almayı amaçlıyoruz önce, arkadaşlarımız ve ailemizle temas halinde kalmak bizler için ikinci sırada geliyor. Haberleri ve etkinlikleri takip etmek, bir şeylerin nasıl yapılacağını anlatan içerikleri araştırmak, video-film izlemek de başlıca alışkanlıklarımızdan. Ama ilham verecek yeni fikirleri aramayı da ihmal etmiyoruz.
Peki Google’da işler nasıl? Orada en çok hava durumunu aratıyoruz. YouTube, son dakika, altın, çeviri gibi anahtar kelimelerin yanı sıra tabii ki sosyal medyanın ayrılmaz üçlüsü Facebook, Twitter ve Instagram parmaklarımızı bir hayli çalıştırıyor. Listenin en ilgi çeken noktası ise, uzaktan eğitimin günlük rutinimiz haline gelmesi nedeniyle EBA’nın en çok aranan dördüncü içerik olması.
QR kodları ve video görüşmeler mobile damga vurdu
Biraz da mobile bakalım mı? Ocak 2021 itibarıyla neredeyse 77 milyon kişi mobil cihazlarından dünyaya bağlanıyor. Üstelik bir yıl içinde 2 milyon kişi eklenmiş bu sayıya. Peki ne yapıyoruz? En çok mesajlaşma, müzik, video, oyun, alışveriş, harita, bankacılık, sağlık ve arkadaşlık sitelerini tercih ediyoruz. Bu süreçte vazgeçilmezimiz olan video aramalar ve tele konferansların yanı sıra hiçbir yere temas etmeyelim diye okuttuğumuz QR kodları da mobil alışkanlıklarımıza yansıyor. Tüm mobil aktiviteler arasında en çok bu ikiliye başvuruyoruz. Pandemi denince ilk akla gelen yöntemlerden biri olan mobil ödeme konusunda da ufak bir artış görüyoruz, bu alışkanlık yüzde 13’ten yüzde 14,8 seviyesine yükseliyor. Mesela 2020 yılında Nisan-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla QR ile işlem adedi 15,7 kat artmıştı. Benzer şekilde mobil ödeme işlem adedimiz 4,8 kat, temassız işlem özellikli kart talepleri ise yaklaşık yüzde 4 oranında artmıştı.
Parantezi kapatıp en çok indirilen uygulamalar listesine bakarsak, burada TikTok başı çekiyor, üstelik dördüncü sıradan zirveye ulaşmış. TikTok’u, tüm gizlilik tartışmalarına rağmen Whatsapp takip ediyor. Listenin üçüncü sırasında ise şaşırtmayan bir uygulama var: HES (Hayat Eve Sığar). En fazla aktif kullanıcıya sahip uygulamalar açısından bakarsak eğer; Whatsapp, Instagram, Facebook, Facebook Messenger ve Twitter ipi göğüslüyor.
Paralar nereye gitti?
Peki pandemiyle birlikte büyüyen e-ticaret açısından karnemiz nasıl dersiniz? En çok neye para harcıyoruz? Önce şunu belirtelim: Yüzde 89’umuz internet ve mobil aracılığıyla bir ürün ya da hizmet aratıyoruz, yüzde 68’imizin cihazında en az bir alışveriş uygulaması mevcut.
Bu alanda 2019-2020 arasındaki değişime bakıldığında, yemek ve kişisel bakım harcamalarımız yüzde 49,6 artmış. Oyuncak ve hobi alışverişlerimiz yüzde 45, moda ve güzellik ise yüzde 42. Harcamalarımızın azaldığı tek kalem ise yüzde 53,3 ile seyahat, ulaşım ve konaklama olmuş. Bu süreçte tek seyahatin odadan odaya olması, bütün hafta sonunu bir koltukta geçirmemiz hemen verilere yansımış!
Konu internet ve sosyal medya olunca veri çok. Çünkü hem merak ediyoruz hem dünyaya bağlanmak istiyoruz hem de hız ve kolaylık peşinde koşuyoruz. Son olarak şunu söylesek tablo netleşir herhalde: Dünya genelinde web için içerik üretilen diller arasında Türkçe dördüncü sırada yer alıyor. Modern zamanların devrialemi böyle oluyor işte. O zaman bağlantıda kalın!
Kaynak:
https://datareportal.com/reports/digital-2021-turkey
https://wearesocial.com/uk/blog/2021/01/digital-2021-the-latest-insights-into-the-state-of-digital