Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Bir şeylerin değişmesi için kahraman beklerken anladım ki dünyamız söz konusu olduğunda herkes kendi payına düşen kahramanlık hikayesini yazmalı. Bunun için de atılacak ilk adım, konfor alanının nerede başlayıp nerede bittiğini belirlemek ve bu alandan dışarıya çıkmak.
İklim krizinin önüne geçebilmek, etkisini minimize edebilmek için alınacak aksiyonlar son yıllarda eğrisiyle doğrusuyla ele alınıyor. Bugün size konunun pek de ele alınmayan bir boyutunu anlatmaya çalışacağım: Sürdürülebilirliği rehber alan bir etkinlik mümkün mü?
Bence, evet!
Uzun zamandır üzerine çalıştığımız “İhracatta Sürdürülebilir Gelecek” projesine hazırlanırken çıkış noktamız Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi ile beraber AB’ye ihracatta bu süreçlerden etkilenecek sektör ve kurumlara somut önerilerle süreci anlatmak, akıllardaki sorulara cevap verecek içerikler sunmaktı.
İstanbul başta olmak üzere, karbon-yoğun sektörlerin ağırlıkta olduğu şehirlerde düzenlenecek etkinliklerle, iş dünyasını sürdürülebilirlik kavramıyla tanıştırmak, bilinçlendirmek ve harekete geçirmeyi kendimize amaç edindik.
Kendi adıma konuşmam gerekirse, büyük dönüşümün başlaması için küçük adımlara ihtiyacımız olduğuna inanıyordum. Bu düşünceden hareketle davetlilerin ilk temas noktası olan etkinlik kurgusunu dönüştürmeyi önerdim.
Amacım etkinliğin her aşamasını sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm kavramlarına “gerçekten” hizmet eder şekilde kurgulamaktı. Elbette ilk etapta çok riskli geldi; ama dönüşmek için konfor alanından çıkmaya ekibimizle karar vermiştik bir kere! Bu etkinliği ayağa kaldırırken hiçbir aşama “yapılmış olmak için yapılmış” olmamalıydı.
Şimdi gelelim “riskli” ama “dönüştürücü” olarak neler yaptığımıza.
Sürdürülebilir ulaşım prensiplerine uygun bir etkinlik mekânı araştırmakla işe koyulduk. Bunun için İstanbul’un neredeyse her bölgesinden toplu taşıma ile direkt ulaşımın sağlandığı ve restorasyonla yeniden kullanıma açılmış olan, şehrin tarihi değerlerinden birini mekân olarak belirledik.
Bir etkinliğin olmazsa olmazı kahvedir! Hele ki sabah saatleriyse. Bunun için adil kahve üreticisi Keçi Geçti’nin kahvesini tercih ettik ve yeniden kullanılabilir fincanlarla servis ettik.
Önceden bir etkinliğin başarısı, sunulan yiyeceklerin bolluğu ve çeşidiyle doğru orantılıyken artık bu bakış açısından çok uzak bir noktadayız. Bu bilinçle, fonksiyonel, vejetaryen, rafine şekersiz, az ve öz seçeneklerden oluşan, minimumda gıda atığı çıkartacak bir menü üzerine çalıştık.
Etkinlikten artan gıdanın çöpe atılmaması ve değerlendirilmesi için Fazla Gıda ile iş birliği yaptık. Atıklar biyogaz tesislerine gönderilmek ve gazlaştırma yöntemi ile elektrik enerjisine dönüştürülmek üzere Fazla Gıda tarafından teslim alındı.
Ortalıkta sahipsiz duran yarım bırakılmış su şişeleri görmek hem su israfı hem de plastik atık oluşması nedeniyle çok rahatsız edici. Bunun önüne geçebilmek için etkinlik alanında pet şişeler ve plastik bardaklar yerine Step2Water su dolum istasyonlarına yer verdik. Davetlilerimize su dolum istasyonlarından faydalanabilemeleri için yeniden kullanılabilir mataralar hediye ettik.
Geçtiğimiz yıllarda bir etkinliğin olmazsa olmazı bol basılı malzeme, dev markalamaların olduğu gösterişli dekorlardı. Artık bundan uzak durmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Etkinlikte hiçbir şekilde basılı malzeme kullanmadık, tüm iletişimi e-mail ve dijital ekranlarla yürüttük.
Etkinlik sahnesinde enerji tüketimi ve yeni nesil teknolojisi ile ön plana çıkan led ekran tercih ettik. Avrupa standartlarında enerji tasarrufu sağlayan bu yenilikçi görüntü sistemi sayesinde etkinliğin gücünü kurgu ve içeriğe taşıdık.
Davetlilerimiz için sürdürülebilirlikle ilgili temel bilgileri içeren mini bir test hazırladık. Testi birincilikle tamamlayanların tüzel Çatı GES maliyetini üstlenmek üzere çalışmalara başladık.
Sürdürülebilirlikle ilgili faaliyetlerimizi anlattığımız Garanti BBVA standını tamamen ahşap paletler ve atık pet şişelerden tasarladık. Sahnede kullandığımız koltuklar da aynı şekilde atık malzemelerden üretildi.
Kasım ayında gerçekleşen bir etkinlik olmasına rağmen karbon emisyonunu minimize etmek adına dış alanda hiçbir şekilde ısıtıcı kullanmadık.
Bir etkinliğin ortaya çıkması için hazırlık aşamasından itibaren ciddi oranda enerji tüketiliyor. Biz de davetlilerin ortalama ulaşım faaliyetlerini, minimum da olsa ortaya çıkan atık miktarını ve başından beri harcanan tüm enerjiyi hesapladık. Bunun karşılığında, etkinliğin karbon ayak izini telafi etmek için yenilenebilir enerji satın aldık.
Tüm bunlara karar verirken danışmanlık aldığımız çok değerli Esmiyor, Wiseslang ve Serenas Group ile birlikte titizlikle çalıştık. Hazırlık aşaması çok çetrefilli; ama bir o kadar da öğreticiydi. Ancak tek evimiz olan dünyaya ve geleceğimize iyi bakabilmek için her şeye değer!
Şimdiye kadar yaptıklarımız dönüşümü gerçekleştirebilmek için önümüzde uzanan upuzun bir yolun başlangıcı. Bu yolun tutkulu bir yolcusu olarak ben de sürdürülebilirliği rehber alan etkinliğimizden payıma düşeni aldım, kendime pek çok sorumluluk ve ödev çıkardım. Önümüzdeki süreçte, sürdürülebilirlik kavramının rekabetler üstü olduğunun bilinciyle yaktığımız bu kıvılcımın tüm sektörlere ilham olmasını temenni ediyorum.