Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Dolabınız size sesleniyor! Renkler, modeller, kumaşlar bir yana artık kıyafetlerimizi tekrar tekrar giymek, dönüştürmek, onlardan bambaşka şeyler yaratmak moda. Çünkü hızlı moda endüstrisi, karbon ve su ayak izi açısından gezegende kalıcı hasarlar bırakıyor. Mesela sizce her gün giydiğiniz o pamuklu tişört üretilirken kaç litre su harcanıyor? Neredeyse 2700 litre, bu da 13 bin 500 bardak su demek. Aynı tişört 2 kilogramdan fazla karbondioksit salınmasına yol açıyor, hele bir de polyestersen yapılırsa bu miktar 5,5 kilograma çıkıyor. Mesela o polyester lifleri var ya, ki giysilerimizin yüzde 65’i bunlardan oluşuyor, işte onların üretimi için yılda 70 milyon varil petrol kullanılıyor, hem de bunlar doğada asla çözünmüyor.
Bu miktarların sizin tasarrufunuzda olmadığını düşünebilirsiniz. Peki o zaman bir de tüketim hırsımızın nereye vardığına bakalım mı? Yapılan bir araştırmaya göre, 2000-2015 yılları arasında bir kıyafetin ortalama giyilme oranı yüzde 36 azaldı. Alınan ürünlerin yaklaşık yüzde 40’ı bir kere bile giyilmeden çöpe gidiyor. Ama israfın modası artık geçti, şimdi kıyafetlerini dönüştürenlerin yıldızı parlıyor. Tasarruf da cabası! Adım adım gidelim, ilk bakışta aklımızı çelen o giysiler nasıl dönüşür öğrenelim…
Hangi maddeler neye dönüştürülebilir?
Geri dönüşümün gücü üretim aşamasında başlıyor. Pamuk ve yün gibi doğal lifler mekanik süreçlerde yeniden işlenirken, polyester ve naylon gibi ürünlerse kimyasal düzeyde geri kazandırılabiliyor. Öte yandan geliştirilen yeni teknolojilerin yanı sıra bambu, keten, kenevir gibi sürdürülebilir elyaflar da pamuk üretimi için alternatif sunuyor. Dahası dönüştürülen ürünler daha sonra fermuar, düğme gibi tamamen farklı formlarda hayatımıza yeniden girebiliyor.
İleri dönüşüm nasıl olur?
Geri dönüşümde (recycling) ana odağımız bir atığı tekrar hammadde olarak kullanabilmek oluyor. İleri dönüşüm (upcycling) ise ömrünü tamamlamış ya da işlevselliğini yitirmiş her şeyin, asıl amacından farklı biçimde kullanılmak üzere yeniden düzenlenmesi sürecini anlatıyor. Yani devreye biraz yaratıcılık, biraz emek, biraz da ilham giriyor. Bazı moda dergileri, sektörü yönlendiren markaların bir kısmı, bir giydiğiyle bir hafta konuşulan trend önderlerinin çoğu bile daha az tüketmenin, var olanı dönüştürmenin önemini göklere çıkarıyor.
Dönüştürmek için neler yapabiliriz?
Kendi sürdürülebilir moda hikayemizi yazmak için tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirip, yenilenebilir ve organik malzemelere, sıfır atık prensibine odaklanmamız gerektiğini biliyoruz. Bu da elimizdekileri değerlendirip dolabımızı dönüştürmekle mümkün oluyor. Nasıl mı? İşte yeniden kullanma fikrini, geri ve ileri dönüşümü yaşam tarzınıza dahil etmenin bazı basit yolları:
Kıyafetlerimizi dönüştürmek için bunlar gibi basit ama etkili o kadar çok yok yöntem var ki, içlerinden biri illa akıl çeler! Üstelik bu süreçte doğal kaynakları israf etmeyiz, bir yandan da paramız cebimizde kalır. Yaratıcılığımızla övgüleri toplamak da cabası… Daha temiz bir doğa, daha sürdürülebilir bir gelecek için haydi siz de dolabınızı şöyle bir gözden geçirin ve kolları sıvayın!