Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Bu içerik bbvaopenmind.com’da yayımlanan “How the Internet Has Changed Everyday Life” adlı makaleden uyarlanmıştır.
Herhangi bir haber kaynağını okumak, yemek sipariş vermek veya haberleşmek… Rutin işlerimizin çoğu internet kullanımımız üzerinden gerçekleşiyor. Hepimiz birbirimizin bir ya da birkaç tık uzağındayız. Bilgi paylaşmak artık daha önce hiç olmadığı kadar kolay. Anlık olarak istediğimiz her yerden iletişim kurabiliyor, mesafelere rağmen birlikte oyun oynayabiliyor, çevrim içi sunumlar yapabiliyor, uzaktan bir müze gezebiliyoruz. Elbette tüm bunların hayatımızda kaçınılmaz bir etkisi var. İlişki kurma biçimimiz, eğitim hayatımız, aldığımız hizmetler hızla değişiyor. Gelin şimdi bunlardan kısaca bahsedelim…
Mekânsız ve zamansız iletişim
Bugün kişisel veya mesleki işlerimizin önemli bir kısmını internet aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Özellikle de mobil internetin cazibesi baş döndüren bir hızla artıyor. 2023’ün başında yayımlanan We Are Social Türkiye Özel Raporu’nda bunu açıkça görüyoruz. Ülkemizdeki 16 ile 64 yaş aralığındaki kullanıcıların yüzde 94,3’ü cep telefonuyla internete bağlanmayı tercih ediyor.
Akıllı telefonlar ve tabletler sayesinde zaman ve mekân kısıtlaması tamamen ortadan kalkmış durumda. Dijital olarak yapacağımız işlemler için işten veya okuldan gelip bilgisayarımızı açmamız gerekmiyor. Metroda, iş yerinde veya spor merkezinde… Nerede olursak olalım her an mobil cihazlarımızla çevrim içi kalabiliyoruz. Oyunlar, haberleşme uygulamaları, sosyal medya gibi çok geniş bir iletişim olanakları yelpazesine sahibiz ve hepsi için birkaç tuşa basmamız yeterli. Kuşkusuz bu bizi çok daha fazla yakınlaştırıyor ve birbirimize bağlı hale getiriyor. Fikirler daha hızlı yayılabiliyor, hikayeler kolaylıkla duyuluyor, toplumsal sorunlar küresel meseleler haline geliyor.
Tükenmeyen bilgi kaynağımız “internet!”
Çevrim içi ortam çok zengin bir bilgi deposu. İnternet sayesinde dünyanın her yerinden birçok kütüphanenin dijital arşivine, sanal ansiklopedilere ve bilgi kaynağına erişmek mümkün. Bu erişim kolaylığı farklı dilleri öğrenmek, yeni yetenekler kazanmak için kişilere çok geniş bir öğrenme olanağı sağlıyor. Dahası, sadece bilgi kaynağı değil aynı zamanda ilgili araştırma konularında çalışan diğer kişilerle iş birliği yapmak için de çok önemli bir kanal. Öğrenciler internet aracılığıyla fiziksel veya zaman kısıtlamaları olmaksızın birbirleriyle etkileşimli olarak çalışabiliyorlar.
İnternet başlangıçta içeriğin yalnızca uzman kodlayıcılar tarafından yayınlandığı statik bir ağ bağlantısıydı. Bugün geldiği nokta, kodlayıcılar ve alıcılar arasında bir araç olmanın çok ötesinde. Kullanıcılar artık iletilen mesajların alıcısı oldukları eski pasif rollerinden sıyrılmış durumdalar. İnternette vakit geçirirken hem yorumcu hem kodlayıcı hem de bir içerik üreticisi olabiliyorlar. Bu da internet okuryazarlığını daha da geliştiriyor. Öğrenciler alacağı bilgileri seçmek, kaynak bulmak konusunda çok daha bilinçli. Eğitimciler de herhangi bir zamanda ve yerde, herhangi bir cihazı kullanarak bilgi oluşturmak, paylaşmak ve öğrencilerin hayal gücünü harekete geçirecek yeni öğretme biçimlerini keşfetmek için internetten faydalanabiliyorlar.
Mahremiyet algısı güçleniyor
İnternet kullanımı içerisinde gizlilik ve güvenlik ihtiyacı her geçen gün artıyor. Özellikle de sosyal medyanın etkilerine ilişkin farkındalığın artmasıyla mahremiyet konusunun giderek önem kazandığını söyleyebiliriz. Sahte profiller üzerinden yapılan veri hırsızlıkları ve siber dolandırıcılık faaliyetleri bu etkilerden bazıları.
Medya sektörü ve devletler kullanıcı verilerini korumak için gelişmiş önlemler almalı ve güvenlik mekanizmalarını sürekli iyileştirmeli. Ancak özellikle kullanıcıların bu konuda bilinçlenmesi şart. Sevindirici olansa kişisel verilerimizin gizliliği konusunda giderek daha duyarlı hale gelmemiz. Böylece interneti bir özgürlük ortamı olmakla birlikte bir güvenli alan olarak görmemiz de mümkün olacak.
Tüketicilerin kararları artık daha bilinçli
İnternet kullanımımızın temel nedenlerinden biri de alışveriş yapmak. Çevrim içi dünya bize içerik, haber ve eğlence ürünleri satın almak için muazzam bir zenginlik sunuyor. E-ticaret uygulamaları sayesinde her türlü mal ve hizmete kolaylıkla erişebiliyoruz. Marketten sipariş ettiğimiz bir ürün dakikalar içinde evimize ulaşabiliyor. Yurt dışından sipariş ettiğimiz tişört için ise bazen birkaç gün beklememiz yeterli.
Ürün karşılaştırmalarına, kullanıcı yorumlarına, blog yazarlarının tavsiyelerine kolaylıkla göz atabiliyoruz. Dolayısıyla satın alma kararlarımız eskisine göre çok daha bilinçli. Aynı zamanda tüketici olarak haklarımızı kolaylıkla öğrenebiliyor, arayabiliyoruz. Benzer kullanıcıların başına gelen deneyimlerden fikir edinebiliyor, alışverişlerimizi çok daha doğru yönetebiliyoruz.
İş dünyasının geleceği dijitalde
İnternet iş dünyası açısından da fırsatlarla dolu. Özellikle e-ticaretin yükselişi ekonomi üzerinde olumlu etkiler bırakıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesi için e-ticaret entegresyonu neredeyse kaçınılmaz. Şirketler internetteki küresel trendleri takip ederek dijital sistemlerini hızla geliştirmeleri gerektiğinin farkında. Aynı zamanda akademik ve ticari alanlarda yeni teknolojilerin eğitimi, iş dünyasında üretkenliği ve rekabet gücünü artırma potansiyeli yaratıyor.
Bugün dizüstü bilgisayarı üzerinden bir kullanıcı, akıllı telefonu olan bir kullanıcıyla gerçek zamanlı olarak sohbet edebilir veya kullanıcılar bu cihazların birinden diğerine kolaylıkla geçebilir. İşletmeler de ürün ve hizmetlerini farklı cihazlardan ulaşılabilir kılmak için yoğun bir çaba sarf ediyor. Özellikle mobile uyumlu hale gelmek büyüme fırsatlarından yararlanmak için çok önemli bir anahtar.
İnterneti kullanma amaçlarımız değişiyor
İnternet bağlantılarının giderek mobil hale geldiği bir gerçek. Peki mobil internet kullanımımız daha çok hangi amaçlara yöneliyor? bbvaopenmind.com’da yer alan makaleye göre akıllı telefonlarımızla en çok zaman harcadığımız etkinlikler %38 ile mesajlaşmak, %35 ile sosyal medya kullanmak, %24 ile müzik dinlemek, %20 ile web'de gezinmek. En az zaman alan aktivitelerimiz ise %51 ile SMS yazmak, %43 ile film izlemek, %38 ile e-posta okumak ve yazmak, %32 ile telefonda konuşmak.
Kısacası internet kullanımımız çevrim içi kültürün yönünü belirliyor. Gittiğimiz her yere götürebileceğimiz sosyal ağlar iletişim biçimimiz, alışveriş deneyimlerimiz, eğlence ve iş hayatımızı dönüştürmeye devam ediyor.