Finansal Stresin Üstesinden Gelmek için Yeni Bir Yol: İskandinavya'nın Mutluluk Felsefesi Hygge

Son yıllarda düzenli olarak yayımlanan Dünya Mutluluk Raporu’nun 2019 istatistiklerine göre; 156 ülke arasında mutluluğu yüksek doz deneyimleyenler yine İskandinav ülkeleri oldu.

Kişi başına düşen yıllık gelir oranı, sağlıklı yaşam beklentisi, sosyal destek, seçim yapma özgürlüğü gibi başlıkların referans alındığı raporda; Finlandiya, Norveç, Danimarka gibi ülkelerin mutluluk lüksünü geçtiğimiz 4 yıldır elden bırakmadığı görülüyor.

Toplumsal refah ve ekonomik koşullar bir yana bırakıldığında, İskandinav ülkeleri, mutluluklarının bir parçasını da dinginlik üzerine kurulu yaşam felsefelerinden koparıyor.

İşte hue-gah olarak telaffuz edilen ve huzur dolu bu sıcacık yaşam felsefesinin adı: hygge olarak biliniyor.

Gelin şimdi, hygge’nin; evde, işte, yaşamın her alanında ne ifade ettiğine ve finansal stresin üstesinden gelmek adına nasıl ilham verdiğine birlikte bakalım.

Hygge nedir?

Oxford sözlüğünün, 2017 yılının kelimesi seçtiği ‘hygge’ Danca bir kelime.

Sözlük anlamı ‘rahatlık ya da huzur’ olan hygge, Danimarkalıların geçmişini 1800’li yıllara dayandırdığı bir yaşam geleneğini ifade ediyor.

Kavramsal olarak; hayatın içinde naif ve güvenli hisler yaratma gücü taşıyan küçük detayları karşılayan hygge’nin, mekânsal olarak daha çok ‘yuva’ ile özdeşleştirilmesinin temelleri de İskandinavya’nın sert iklim koşullarına dayanıyor.

Kopenhag’ta yer alan Mutluluk Araştırma Enstitüsü (Happiness Research Institute) CEO’su Meik Wiking’in hakkında Hygge'nin Küçük Kitabı (The Little Book of Hygge) ismiyle bir kitap yazdığı ve dünya çapında satılan milyonlarca kopyasıyla ulaştığı okuyuculara yeni bir bakış açısı sunan felsefe, iklim ve coğrafya fark etmeksizin her koşula uyarlanabilen mutluluk sırları barındırıyor.

Hygge felsefesi neye dayanıyor?

Hygge felsefesini farklı başlıklar oluşturuyor. Bunlar; atmosfer, anda kalmak, küçük keyifler, eşitlik, minnettarlık, uyum, rahatlık, ateşkes, birliktelik ve sığınak olarak biliniyor.

Atmosfer: sakinliği yeniden yorumlamak mümkün

Hygge’nin en güçlü ihtiyacı; huzurlu, sakin ve rahat bir atmosferi yaratmaya duyduğumuz gönüllülük. Yaşam alanlarımızı; sadelik, doğallık ve minimalist yaklaşımlar üzerine kurgulamamızın doğal sonucu hygge’ye ve dolayısıyla da kişisel mutluluğumuza yatırım yapmak oluyor.

Hayattaki her çeşit fazlalıktan arınmayı tavsiye eden hygge’ye özgü bir yuva ortamı yaratabilmek için kullanmadığımız eşya, giysi, araç-gereç ve eskilerden arınmayı hedeflememiz gerekiyor. Evimizin sınırlarında artık ihtiyaç duymadığımız eşya ya da giysilerimizi elden çıkarırken 2. el eşya satabileceğimiz online platformlardan yararlanmak hem hygge hem de finansal durumumuz adına pozitif katkı sağlıyor.

Anda kalmak: zaman her şeyden daha değerli

Yalnız kaldığımız ya da sevdiklerimizle bir arada olduğumuz koşullar fark etmeksizin yaşadığımız her an, içinde büyülü ve özel bir değer taşıyor.

Hygge, bu değeri bütünüyle anlamayı öğütlerken, her günün her anının kaliteli geçebilmesi adına yüksek bir iç görüye sahip olma gerekliliğini vurguluyor. Anda kalmak, sadece günlük rutinlerimize sakinlik getirmekle kalmıyor, ayrıca; sağlık, mutluluk, iyi aile bağları gibi sahip olduğumuz değerlerin gözlemcisi olmamızı sağlayarak finansal stresten uzaklaşmak için de önemli bir rol oynuyor.

Küçük keyifler: hayat detaylarla güzel

Hepimizin keyif aldığı alanlar ya da uğraşlar kendi öznel zevklerimizi taşıyor. Hygge, bu zevklerin üzerine gitmeyi ve hatta çeşitliliğini arttırmayı öneriyor.

Bir dilim kek ve bir fincan kahve, yumuşak bir aydınlatma, pastel renkli pamuklu battaniyeler, sakin melodileriyle ruhu dinlendiren müzikler hygge’nin küçük keyiflerini fazlasıyla temsil ediyor. Konfor ve pozitif koşullar sunan her detay, hygge’nin amaçlarına cevap veriyor.

Böylece hygge ile lüks, gösteriş, görkem, ihtiyaçtan daha fazlası, israf gibi kavramlar yerini; paylaşım, tutumluluk, kanaatkârlık, optimizm gibi pozitif değerlere bırakıyor.

Eşitlik: herkesin sorumlulukları ortak

İster ailemizi ya da sevdiklerimizi misafir olarak ağırlıyor olalım, ister aynı çatı altında büyük bir ailenin bireyi olarak yaşayalım; hygge, huzurlu bir günün sırrının, sorumlulukları paylaşmaktan geçtiğini söylüyor.

Yemek masasını hazırlamak, alışverişe gitmek, evin küçük çocukları ile ilgilenmek gibi sorumluluk alanımız ne olursa olsun; çevremizdekilerle gündelik rutinleri paylaşmamız gerekiyor.

Tıpkı ev işlerinde olduğu gibi finansal planlama ve düzende de sorumlulukları; aile, eş ya da ev arkadaşlarıyla ortak bir denklemde paylaşmak, uzun vadeli finansal huzurun anahtarlığını üstleniyor.

Minnettarlık: dinginliğin diğer adı

Sağlıklı olmak, sevdiklerimizin varlığı, başarılı bir iş hayatı, mutlu çocuklar ve yaşamımızda yolun giden her şey minnettar olmak için yeterli.

Hygge, sahip olduğumuz bu huzurlu hayata dair farkındalık kazanmamız ve onun için sık sık şükran duymamız gerektiğini söylüyor. Bu içsel memnuniyet hâli de hygge’nin altın amaçlarından biri.

Yani maddi anlamda işler bir parça sarpa sarıyor olsa hygge’nin altın öğütlerine sarılarak, hayatımızın derin anlamlar taşıyan dinamiklerine (sağlık, güçlü aile bağları, iyi bir kariyer) odaklanmak kaçınılmaz bir sakinliği beraberinde getiriyor.

Uyum: dengede kalmak paha biçilemez

Hygge’nin yapı taşlarının en önemlilerinden biri de uyum. Uyum, çevremizdeki her şeyi kapsayan bir duyarlılık taşıyor.

Koşuya çıktığımızda arasından geçtiğimiz ağaçlar da üst sokakta yaşayan komşumuz da varlıklarına uyumlanmayı hak ediyor. Hygge, uyumun beden ve ruh sağlığımız adına nitelikli bir kazanım olacağına vaat ediyor.

Aynı şekilde finansal koşullar beklemediğimiz gibi ilerlediğinde de yeni durumlara karşı sergileyeceğimiz uyumlu tavırlar, dengeli bir yaşam için büyük önem taşıyor.

Rahatlık: olmazsa olmaz

Yaşayan her canlı için rahat bir ortam ya da durum içinde olmak önemli. Ama bazen çalışırken, dinlenirken, iletişim kurarken ya da herhangi bir eylem esnasında rahatlığımız odak noktamız olmaktan çıkabiliyor ya da çıkmak zorunda kalıyor.

Hygge, bu odak kaymasına izin vermiyor ve her nerede ve hangi koşulda olursak olalım; rahatlığı, vazgeçilmez bir rutin olarak benimsememizi istiyor.

Finansal rahatlığımız için de olası gelişme ya da tehditleri göz önünde bulundurarak mali konforumuz adına erken önlemler almamız gerekiyor.

Barış: mutluluğun teminatı

Her an yüksek bir motivasyon ve stresi ötelemiş bir modun içinde olmamız mümkün değil. Yine de koşullar karşısında anlayış göstermeye gayret etmek ve hoşgörülülükte istikrar yakalamak hygge için büyük önem taşıyor.

Sakin detaylarla çevrelediğimiz yaşam alanında, öfke ya da kavgaya yer açmamak gerekiyor.

Maddi koşullarımıza göstereceğimiz her türlü reflekste de öfkeden uzak durarak uzlaşmacı ve çözüm odaklı yaklaşımlar içinde olmamız beraberinde ekonomik ateşkesi getiriyor.

Birliktelik: ilişkiler ile gelen sıcaklık

Sosyal canlılar olarak, ilişkiler hepimiz için derin anlamlar ifade ediyor. Hem kısa hem de uzun vadede duygusal ve düşünsel paylaşımlar yaptığımız insanlar hayatımızın her alanında önemli roller ediniyor.

Hygge; partnerimiz, ailemiz, dostlarımız ve yaşamımızı çevreleyen herkesle kurduğumuz samimi bağları, iyi hissetmenin yolu olarak görüyor.

Kısa ya da uzun vadeli finansal mutluluk için de gerektiğinde ailemizden ya da hayatımızda sevgi bağı kurduğumuz diğer öznelerden destek almak, hygge felsefesinin hedeflerine uyumluluk gösteriyor.

Yuva: en güvenli durak

Her birimizi, dış dünyanın zorluklarından koruyan sığınak, yuvalarımız. Yuvamızda olduğumuzda güvende, korunaklı ve güçlü hissediyoruz.

Hygge, bu güvenli alandayapacağımız her dokunuşun ve yaratacağımız her olasılığın bize geri döndüğünü varsayıyor.

Aynı şekilde, yaşam alanlarımıza; çalışarak, bütçe ayırarak ve emek harcayarak kazandırdığımız her ‘yeni’ detayın da mutluluk yap-bozumuzun bir parça daha tamamlanmasına yardımcı olduğunu hatırlamamız gerekiyor.