Elektrikli Bisiklet Satın Almadan Önce Bilmeniz Gereken Her Şey

Bu içerik  bbva.com’da yayımlanan “Todo lo que debes saber antes de comprar una bicicleta eléctrica” adlı makaleden uyarlanmıştır.

 

Giderek daha fazla kullanıcı şehirlerde sunulan hizmetler aracılığıyla elektrikli bisiklet kiralamayı veya satın almayı tercih ediyor. Bu şekilde temiz, verimli, konforlu, hızlı ve  sürdürülebilir ulaşımın faydalarını keşfetmek mümkün. İhtiyaçlarınıza en uygun bisikleti seçmek de tasarruf etmenize yardımcı olabilir. Peki elektrikli bisikletlerin avantajları ve dezavantajları nelerdir, satın almadan önce nelere dikkat edilmeli gelin birlikte inceleyelim.

 

Tüm elektrikli bisikletlerin sertifikalanması gerekmesine rağmen, aralarında net farklar vardır. Örneğin motosiklet gibi bisikletin pedal çevirmeden çalışmasına izin veren hızlandırıcıya sahip olup olmadıkları gibi. Bu durumda İspanya gibi ülkelerde, düzenleyici kurumlar açısından, bir moped olarak kabul edilecektir. Aynı şekilde, motor 250 W’tan büyükse veya 25 km/s’e ulaştığında pedal çevirme desteği durmazsa, bisikletin kayıtlı olması, ehliyet sahibi olunması ve sigorta için ödeme yapılması gerekir.

 

Elektrikli Bisiklet Pazarını Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?

Bisiklet kullanımının oldukça fazla tercih edildiği Avrupa Birliği ülkeleri pazara yön veren bölge olarak dikkat çekiyor. Elektrikli bisiklet tarafında da bölge ülkelerinde önemli bir hareketlilik söz konusu. 2015 ila 2023 yılları arasında AB ülkelerinde toplam 5,2 milyon adet elektrikli bisiklet satıldı. Aynı dönemde toplam bisiklet satışı ise 20 milyon olarak kayıtlara geçti. Bir başka deyişle söz konusu dönemde Avrupa’da satılan her 4 bisikletten biri elektrikli bisiklet oldu. Elektrikli bisikletler özellikle 18-34 yaş arası Avrupalılar tarafından tercih edildi. Avrupa’da son 3 yılda elektrikli bisiklet satışı %33 arttı. Avrupa elektrikli bisiklet pazarının yıllık bazda %12 ila 16 arasında büyümesi bekleniyor. 2027 yılında Avrupa’da elektrikli bisiklet pazarının 32,1 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Görünen o ki elektrikli bisikletler artık Avrupa bisiklet pazarının bir parçası olarak sağlam bir şekilde yerleşmiş durumda ve muhtemelen Avrupalıların gelecekteki bisiklet alışkanlıklarını önemli ölçüde etkileyecek.

Küresel ölçekte baktığımızda, dünya elektrikli bisiklet pazarının 2030 yılında 62 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

 

Otonominin Önemi

Sürdürülebilir hareketlilik esas olarak büyük şehirlerde büyüyor. Elektrikli bisikletler sizi şehirde çevre dostu bir araçla dolaşmaya davet ediyor. Otonominin sabit bir parametre olmadığını; kullanım ömrü, hava koşulları, yol durumu veya bisikletin desteklediği ağırlık gibi farklı faktörlere bağlı olarak arttığını veya azaldığını akılda tutmak önemli. Başka bir deyişle, tam dolu bir pil ile iki gün üst üste aynı yolculuğu yaptığınızda muhtemelen bir seyahatte diğerinden daha az veya çok harcayabilirsiniz. Akünün sisteme entegre olduğu ve enerji dolumu için bir şarj noktasına ihtiyaç duyan elektrikli bisikletler olduğu gibi, evde, ofiste veya herhangi bir yerde şarj etmek için çıkarılabilir pili olan modeller de var. Günümüzde ticari açıdan en yaygın kullanılan piller, bisikletin kullanım ömrünü değiştirmeden daha fazla sayıda şarj döngüsü sağlayan, daha fazla depolama kapasitesine sahip olan ve genellikle çok verimli olan lityum pillerdir. Lityum pillerin bir diğer avantajı da özellikle kurşunla karşılaştırıldığında, çok daha hafif olmalarıdır. Genellikle bir lityum pilin tamamen şarj olması için beş ila altı saat gerekir.

Hangi modeli seçmeli?

Hangi modelin seçilmesi gerektiğini anlatmadan önce elektrikli bisikletler hakkında biraz bilgi verelim.

 

Büyük şehirlerde sürdürülebilir hareketliliğe katkıda bulunan bir ulaşım aracı olan elektrikli bisikletlerde bir motor ve bir pil vardır ancak gaz pedalı yoktur. Pedal çevirmezseniz, bisiklet hareket etmez. Bu, motorlu scooterlarla aralarındaki en büyük farktır. Geleneksel modellerle karşılaştırıldığında ise temel fark, pedal çevirmeye yardımcı olmaları. Pedallara bastığınızda, küçük bir motor devreye girer ve size hız kazandırır, böylece gaza basmadan ve yorulmadan tepeleri tırmanabilir, zorlu arazilerde gezinebilirsiniz. Çoğu elektrikli bisiklette, örneğin dik bir yokuşta size yardımcı olmak için biraz daha fazla güç istediğinizde, güçlendirme ayarını “eko” (düşük) ile “turbo” (yüksek) arasında ayarlamanıza izin veren bir güç anahtarı vardır. Böylece ne kadar yardım alacağınızı kontrol edebilir, sürüşünüzün zorluk seviyesini özelleştirebilirsiniz. Elektrikli bisiklet, enerji depolayabilen ve genellikle kurşun, nikel ve metal hidrit veya lityum iyondan yapılmış bir pil içeren bir araçtır. Ortalama olarak, yeniden şarj edilmeden önce yaklaşık 30 kilometrelik bir menzile izin verir.

 

Hangi model elektrikli bisiklet seçileceği kullanıma bağlı. Örneğin; işe gitmek için hafif ve işlevsel bir model tercih etmek iyi bir fikir olabilirken, hafta sonu kırsal yollarda kullanılacaksa dağ bisikleti akıllıca bir seçim olabilir. Dağ bisikletlerinde, dik araziye çıkmayı kolaylaştıran bir dişli sistemi bulunur. Dezavantajı ise yolda yokuş aşağı giderken daha yüksek hızlar için tasarlanmış bir vites sistemine sahip bir yol bisikleti kadar yüksek bir hıza ulaşamamanızdır.

Hangi model elektrikli bisiklet seçileceği kullanıma bağlı. Örneğin; işe gitmek için hafif ve işlevsel bir model tercih etmek iyi bir fikir olabilirken, hafta sonu kırsal yollarda kullanılacaksa dağ bisikleti akıllıca bir seçim olabilir.

Bir diğer önemli karar ise katlanır model almak isteyip istemediğiniz. Birkaç yıl önce bu, yetersiz menzil gibi düşük performans özellikleri olan bisikletleri seçmek anlamına gelebilirdi. Ancak bugün aynı özelliklere ve dayanıklılığa sahip ürünler pazarda yerini alıyor. Örneğin katlanır bisikletler, diğer benzer araçlardan çok daha hafiftir ve onları her gün evden veya ofisten çıkarmanız gerektiği durumlarda oldukça kullanışlıdır. Şehirlerdeki toplu taşıma araçlarının (metro ve otobüs) büyük çoğunluğunda, kullanıcıların katlanır elektrikli bisikletle seyahat etmesine izin verildiğini de hatırlatalım. Örneğin İstanbul’un metroları katlanabilir bisikletlerle tüm gün seyahat imkânı sunuyor.

 

Avantajları ve Dezavantajları Neler?

  • Özellikle diğer ulaşım türleriyle karşılaştırıldığında, elektrikli bisikletler en ucuz ulaşım yollarından biri. Otopark ücreti ödemeniz gerekmez ve bir pili yeniden şarj etme maliyeti, toplu taşıma ve arabanızın benzin deposunun dolum ücretinden daha makuldür.
  • Seyahatinizin bir parçası olarak düzenli bir şekilde elektrikli bisiklet kullanmak, günlük rutininize biraz fiziksel aktivite katmanın harika bir yoludur ve genel sağlığın iyileştirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Ayrıca birçok insan için arkadaşları ve aile fertleriyle eğlenerek daha fazla zaman geçirmelerini mümkün kılar.
  • Bir elektrikli bisiklet satın almanın maliyeti, bir araba hatta yüksek kaliteli bir bisiklet satın almanın maliyetiyle karşılaştırıldığında çok daha makul olabilir.
  • Standart bisikletlere göre daha ağır, parçalarının karmaşık ve bulunması zor olması ise dezavantajlarından bazıları.
  • Elektrikli bisiklet kullanımının hem sağlığa faydalı hem de çevreye duyarlı olması gibi önemli avantajları da söz konusu. Fiziksel aktivite düzeyini artıran elektrikli bisikletler bu aktivitenin düzenli bir şekilde yapılmasını teşvik eder. Normal bisikletlere göre daha az efor gerektirir ama daha uzun mesafeler kat edilmesine olanak sağlayacağından efor noktasında aynı seviyelere ulaşılır. Her fiziksel aktivite gibi stresi azaltma noktasında da iyileştirici bir etkisi bulunur. Öte yandan, sıfır emisyonlu bir ulaşım anlamına gelen elektrikli bisikletler hava kirliliği azaltması ve şehir içi trafik yükünü hafifletmesi bakımından da oldukça cezbedici bir ulaşım aracıdır.

 

Özetle elektrikli bisikletler, her yaştan insanın daha aktif bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir. Garanti BBVA’nın Çevreci Taşıt Kredisi ile hayallerinizdeki elektrikli araçlara ulaşabilirsiniz.

Etiketler:
  • Alışveriş

  • Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

  • Temiz Enerji

  • Doğal Yaşam Ve Ekoloji

  • Seyahat