Atıkları Çevre Dostu Yakıta Dönüştüren Bir Girişimin Öyküsü

Daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak için bu konuda çalışan daha fazla kadın girişimciye, lidere ihtiyacımız olduğu biliniyor. Garanti BBVA olarak biz de ekonomiye güç katan kadın girişimcileri destekliyoruz, kadın girişimcilerle geleceğe iyi bakıyoruz.

Girişimiyle hem dünya hem de kendi coğrafyası için fark yaratan kadınlardan biri de Ayşegül Abacı. Abacı’nın öyküsü Hatay’da başlıyor. Ailesinin sahip olduğu defne kurutma işletmesinde büyüyen Abacı, bir gün bu tesiste çıkan yangından sonra çevre dostu bir yöntemi keşfediyor. Atıl durumdaki defne dallarının bir türlü söndürülememesi üzerine dalların yüksek yanıcı özelliğini fark eden Abacı, doğayı kirletmeden ısınma ihtiyacına çevreci bir alternatif sunan biyokütle yakıtı üretmeye karar veriyor.

Ailesinden aldığı destekle bir pres makinası satın alarak yine ailesine ait olan 100 metrekare kapalı alanda test ve denemeler yapıyor. Günde 2 ton kapasiteyle başladığı üretimin ardından 2017 yılında Defne Pelet’i kuruyor. Üretimi kısa sürede önce günde 5 tona sonra da 20 tona çıkartıyor. İlk ihracatı Finlandiya’ya gerçekleştiriyor. Ormana yük olan atıkları katı yakıt haline getirmekle kalmayıp Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki istihdama da katkı sağlıyor. Ayrıca 2020 yılında patentini aldığı Daphne Cats Litter markasıyla kedi kumu piyasasına giriyor. Ayşegül Abacı’nın bir yangınla başlayan girişimcilik yolculuğu, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle düzenlediğimiz ‘Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda ‘Türkiye'nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi’ seçilmesiyle birlikte son hızda akmaya devam ediyor. Ama şimdi gelin her şeyi onun ağzından dinleyelim…

‘Peletin hammaddesi doğada bulunuyor’

Isınma ihtiyacı için doğa dostu ve çevreci bir alternatif sunuyor, defne dallarından biyokütle yakıt üretiyorsunuz. Bu fikir nasıl doğdu kısaca anlatabilir misiniz?

Çocukluğumdan bu yana ailem işi gereği defne yaprağını kurutup satar. Bu sebeple ben de defne dalları arasında büyüdüm. Gün geçtikçe daha çok defne yaprağı kurutma kapasitesine ulaşılıyor ancak bu beraberinde tonlarca defne dal atığı oluşturuyordu. Bu atıklar bizim için başa çıkılmaz bir hale geldi ve sorun oluşturmaya başladı. Atıkları nasıl değerlendirebiliriz diye bazı araştırmalar yapmaya başladım ve sonucunda yenilenebilir enerji kaynağı olan biyokütle yakıtı ile karşılaştım. Bu fikir bana çok mantıklı geldi çünkü ailem atıkları ne yapacağını düşünürken onlara bu şekilde değer sağlamak beni heyecanlandırdı. Tam da bu araştırmalarımın olduğu bir dönemde defne kurutma tesisimizde bir yangın çıktı. O yangınla defne dallarının yanıcı özelliğini fark ettik ve bu fikrimiz daha da güçlenmiş oldu. Bu fikri hayata geçirmeye karar verdik ve Defne Pelet bu şekilde kuruldu.

 

Isınma ihtiyacında fosil yakıtlar yerine yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynakları kullanmanın avantajları nedir? Pelet yakıtı hangi alanlarda kullanılıyor? Bu konudaki farkındalık nasıl daha fazla artırılabilir?

Kömürün zararları uzun süredir biliniyor. Kömür havayı kirletiyor, fosil bir yakıtla dünyaya zarar veriyoruz. Bir ihtiyacımızı giderirken diğer taraftan yaşadığımız gezegeni mahvediyoruz. Bunu bilinçsizce yapıyor, tek yönlü bir bakış açısıyla ısınmaya odaklanıyoruz.

 

Pelet yakıtı ise yenilenebilir bir enerji kaynağı. Tam da iklim kriziyle mücadele ettiğimiz bu dönemde insanların temel ısınma ihtiyacını biyokütle yakıtıyla karşılaması hem bugünümüz hem de geleceğimiz için çok önemli. Pelet yakıtı bilinen yakıtlar içerisinde karbon salımı çok daha düşük olan bir katı yakıttır, üretilirken herhangi bir kimyasal bileşen kullanılmaz; bu nedenle ısınma ihtiyacımızı havayı kirletmeden karşılayabiliriz, zehirlenme riski de bulunmaz. Ayrıca pelet yakıtın hammaddesi, doğada bulunan atık malzemeler olduğu için hem üretim hem de tüketim aşamasında çevreci bir katı yakıt alternatifidir.

Pelet yakıtı yenilenebilir bir enerji kaynağı. Tam da iklim kriziyle mücadele ettiğimiz bu dönemde insanların temel ısınma ihtiyacını biyokütle yakıtıyla karşılaması hem bugünümüz hem de geleceğimiz için çok önemli.

Ayşegül Abacı

Ülkemiz için yeni olan pelet yakıtı çeşitlerinin ve bilinirliğinin artırılması gerekiyor. İnsanlar pelet yakıtı kullandıkça kömürle arasındaki ciddi farkı anlayacak. Pelet yakıtın kullanım alanı ve ulaşılabilirliği arttıkça kullanım miktarının da artacağını düşünüyorum. Kamu ve özel sektörde pelet yakıtın bilinirliğinin artırılması, toplumu bilinçlendirmek için konuşmalar yapılması çevre bilincine katkı sağlamak açısından önemli.

 

‘İlk defa yakacak bir ürün satan kadınla karşılaştığını söyleyenler oldu’

Peki bir kadın girişimci olarak sektörün size bakış açısı nasıl oldu? Siz başkalarına rehber olmak adına neler yapıyorsunuz?

Biyokütle yakıt ülkemiz için çok yeni bir terim. Bu ürünü üretmek, insanların kullanımına sunmak ve bu sektörde güven oluşturmak tabii ki çok zordu.

Ben tüm bu zorlukları güçlü ve inançlı ekip arkadaşlarımızla aştığımızı düşünüyorum. Yol göstericimiz yoktu, birçok şeyi deneme yanılma yöntemiyle çözdük. Zaman zaman motivasyonumuzun düştüğü anlar oldu tabii ki ama kendimize vazgeçmememiz gerektiğini söyleyerek fikrimize sıkı sıkıya bağlanmayı birbirimize öğrettik. Aslında birbirimize liderlik ettik. Makine araştırması yaparken olumsuz yaklaşımlarla karşılaştım, o ana kadar hiçbir kadının böyle bir talepte bulunmadığını bu sebeple yaptığımın inandırıcı gelmediğini söyleyenler oldu. Ben kararlı duruşumla önce bunu aştım, sonra üretim yapmaya başlayınca ürün tanıtım konusunda yine aynı sorunla karşılaştım. İlk defa yakacak bir ürün satan kadınla karşılaştıklarını ve bana inanmadıklarını söyleyenler oldu. Ürünlerimi onlara ücretsiz kullandırdım ve sözlerimin doğruluğunu kanıtlamaya başladım. Bu, uzun ve fazlasıyla cesaret kıran bir süreçti. Ama ekip arkadaşlarımdan aldığım güçle bunu da aştım. Etrafım, sektörde pelet yakıtı denildiğinde güvenilir bir marka olduğumuzu ve bizimle birlikte çalışmak istediğini söyleyen insanlarla doldu. Beni en çok mutlu eden şey; pelet yakıtın temiz ve tüm kış sorun yaşatmadan ısınma ihtiyacını gideren bir yakıt olduğuna dair tüketicilerimizden aldığımız geri dönüşler.

Kullanıcılarımızla aramızda çok güzel bir bağ oluştu ve Defne Pelet birçok insana rehberlik etmeye başladı. Bu da işimize olan bağlılığımızı artırdı. Türkiye’nin dört bir yanından pelet yakıtı öğrenmek isteyenlerden telefonlar alıyorum. Karşımdaki kişiye ürün satmak amacıyla değil farkındalık yaratmak amacıyla yaklaşıyorum. Bu sayede Defne Pelet’in insanların güvenini kazandığını ve Türkiye’de yükselen bir marka olduğunu düşünüyorum. Öncelikli hedefimiz pelet yakıtın ne olduğunu, nasıl ve nerede kullanıldığını samimi bir dille anlatmak, sonra da bu yakıta nasıl ulaşılabileceğini göstermek.

Yakıt üretimi dışında defne atıklarından başka hangi alanlarda faydalanıyorsunuz? Gelecek projeleriniz nedir?

Defne dal atıklarıyla pelet yakıtın yanı sıra şimdi de defne kokulu kedi kumu projemizi hayata geçirdik. Şu an hem doğa dostu alternatif katı yakıt üreterek ısınma ihtiyacına hizmet sunuyor hem de tamamen doğal bileşenlerden oluşan ve hayvanlara zarar vermeyen kedi kumu üreterek hayvanların temel bir ihtiyacına yanıt veriyoruz.

Defne kokulu kedi kumumuz, Daphne Cats Litter markasıyla piyasa girdi. Ürünümüz sıkıştırıldığı için sıvı emilimi kuvvetli, kimyasal bir bileşen olmadığı için sağlıklı, temizliğin sembolü olan defne dalları kullanıldığından hijyenik. Yapılan test ve kullanımlar sonucu alerjik reaksiyon göstermeyen, patilere yapışmayan bir kum çeşidi olduğu kanıtlandı. Bu da yine Türkiye için çok yeni bir girişim, hayvan dostlarımız için de güvenilir bir marka olmayı hedefliyoruz.

 

‘Birçok babaya örnek oldu, kadınlara cesaret verdi’

Peki Defne Pelet ile yaşadığınız bölgede nasıl bir fark yarattınız? Özellikle kadınları ve gençleri nasıl etkiledi bu girişim?  

Ülkemizde pelet yakıtı üretip satışını yapan, bu konuda farkındalık oluşturan ilk kadın girişimciyim. Akdeniz bölgesinde odun presleme konusunda entegre tesis kurup üretim yapan ilk tesis Defne Pelet. Önce kendi bünyemizdeki atıkları daha sonra çevre fabrikaların defne dal atıklarını toplamaya başladık. Ardından atık toplama kapasitemizi artırarak çam ağacı atıklarını da toplamaya başladık. Bu, önce Hatay daha sonra tüm bölge için yeni bir istihdam alanı oluşturdu. Çünkü diğer illerden de hammadde alımı yapmaya başladık. Bir zamanlar çöpe giden, kullanım alanı olmayan malzemeler insanlar için bir geçim kaynağı haline geldi. Bunun yanı sıra kendi ilimizde yapmış olduğumuz rehberlik sonucu dört tane daha pelet üretim tesisi kuruldu.  

Belki de en önemlisi; kadınlara ve gençlere destek verilirse nasıl güzel işler yapılabileceğini göstermiş olduk. Bir babanın kızına destek olması, kızının aldığı destekle çok çabalayıp bir farkındalık oluşturması buradaki birçok babaya örnek oldu. Bilinmeyen bir sektörde, imkânları kısıtlı bir alanda bu işin yapılması ve sonuçlarının güzel olması çoğu kadının elindeki imkânı kullanmasına ve cesaret bularak sesini duyurmaya çalışmasına vesile oldu.

Bilinmeyen bir sektörde, imkânları kısıtlı bir alanda bu işin yapılması ve sonuçlarının güzel olması çoğu kadının elindeki imkânı kullanmasına ve cesaret bularak sesini duyurmaya çalışmasına vesile oldu.

Ayşegül Abacı

Sürdürülebilir bir dünya için kadınlar nasıl bir fark yaratıyor sizce? Daha fazla kadın girişimci ve yöneticiye ihtiyacımız olduğu fikrine katılıyor musunuz?

İyi ki bu işi yapan ilk kadın girişimciyim. Bu sektöre güvenli bir bakış açısı oluştu bu sayede. Kesinlikle daha fazla kadın yönetici olmalı; çünkü kadınların daha titiz ve özenli bir tavırları var. Bu sayede oluşan güven ortamı da bu işi sürdürülebilir kılıyor. Kendi adıma konuşursam belki de ilk aşamada bizlere inanılmadığı için, sürekli bastırıldığımız için ele aldığımız işleri çok daha güzel yapmaya ve güven ortamını hiç bozmamaya çabalıyoruz. Dünyaya neler yapabildiğimizi gösterebilmek için daha çok kadın yönetici olmalı.

 

‘Bugünün zorlukları yarının hikâyelerine dönüşüyor’

Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na katılırken hedefleriniz nelerdi? ‘Türkiye'nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi’ seçilmek sizin için neleri değiştirdi?

Bu yarışma benim için çok kıymetliydi. Girişimim üzerine çalışmaya başladığım ilk dönemlerde bu yarışmayı kazanmayı hedeflemiştim. Çünkü bir farkındalık oluşturmaya çabalıyor, yarışma sayesinde de bu farkındalığı daha kısa sürede yaratabileceğimi biliyordum. Garanti BBVA’nın KAGİDER ve Ekonomist iş birliğiyle düzenlediği bu yarışmada ödül almak birçok insanın size inanmasına ve söylediklerinizi dikkatle dinlemesine sebep oluyor. İlk günden beri bu işe sadece ticari bir bakış açısıyla yaklaşmadım; kadınlara kısıtlı imkânlar dahilinde neler yapılabileceğini göstermeyi, cesaret ve ilham vermeyi istedim. Yeni fikirleri olan insanlarla iletişime geçiyorum, sadece kadınlara değil erkeklere de rol model olduğumu düşünüyorum. Bu da işime olan tutkumu artırıyor.

 

Kadın girişimcilere, bir fikri olan ancak hayata geçirmek konusunda sıkıntı yaşayan kadınlara tavsiyeleriniz ne olur?

Öncelikle kendilerine inanmalarını ve fikirleriyle alakalı hayal kurmalarını tavsiye ediyorum. Zamanla o hayal bir tutkuya dönüşüyor. Çevrelerinden yardım alsınlar, yardım aldığımızda daha kısa sürede başarabiliyoruz. İlla ki zorluk yaşanacak ama yaşanan zorluklara ileride anlatılacak hikâyeler gözüyle bakmalarını öneriyorum. Zorluğun ardından başarı geldiğinde fikirler daha kıymetli oluyor. Zorluklar aşılmak için var, duygusal değil mantıklı kararlar almaya özen gösterin ve kalbinizin sesini dinleyin…

Etiketler:
  • Girişimcilik

  • Çevre

  • Temiz Enerji

  • Enerji Verimliliği