Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
İnternet ve sosyal medya uygulamalarının kullanımı baş döndüren bir hızla artıyor. We Are Social’ın yayımladığı 2023 Dijital Durum Raporu’na göre dünya çapındaki internet kullanıcılarının sayısı sadece bir yıl içinde %2,1 artmış durumda. Bu artışla birlikte 2023 yılı temmuz ayı itibarıyla küresel kullanıcı sayısı 5,19 milyara dayandı. Peki ya sosyal medya kullanıcıları? Onlarda da durum farklı değil. Son bir yıl içinde açılan 173 milyon yeni sosyal medya hesabı nedeniyle bu platformlardaki kullanıcıların sayısı %3,7 artış gösterdi.
İnternet ve sosyal medya kullanımında gördüğümüz yükseliş ivmesinde akıllı telefonların da çok önemli bir payı var. Zira son bir yıl içerisinde dünya genelinde yaklaşık 150 milyon yeni mobil kullanıcımız oldu. Sürekli daha fazla kişinin elinde görmeye başladığımız akıllı telefonlarımız ile yalnızca birkaç tuşa basarak saniyeler içinde sosyal medyada çevrimiçi olabiliyoruz. Sosyal medya uygulamaları her an elimizin altında ve ücretsiz olarak kullanıma sunuluyor. Peki bunların doğaya maliyeti ne? Kullandığımız her bir platform yaklaşık ne kadar enerji harcıyor? Gelin birlikte bakalım.
Sosyal medyanın çevresel etkileri
Kullandığımız dijital ekranlar, kâğıt kullanımını azaltarak çevreye önemli faydalar sağladı. Fakat bu ekranlar da çalışmak için elektriğe ihtiyaç duyuyor. Ne var ki bu aslında tüketimin yalnızca bir kısmı. Sosyal medya uygulamaları, büyük veri merkezleriyle çalışır. Bu merkezler, kullanıcıların paylaştığı içerikleri depolamak, güncellemek ve iletmek için sürekli çalışan yüzlerce sunucuya sahip. Bu da yoğun bir enerji tüketimi anlamına geliyor. Fosil yakıtlara dayalı olan geleneksel enerji sistemi ise bu enerji ihtiyacımızı karşılamak için doğa üzerinde daha fazla karbon emisyonuna neden oluyor.
Sosyal medya uygulamalarının çevresel etkileri hakkında hazırlanan bir rapor, bu konuda iç görüler edinmemize yarayabilir. En popüler uygulamalardan biri olan TikTok, dakika başına 2,63 gr karbon salımına neden olarak listenin başında yer alıyor. TikTok’ta her gün 5 dakika geçirmek yılda yaklaşık 5 kg karbon emisyonunun doğaya karışması demek. TikTok’u dakikada 1,3 gr karbon salımına neden olan Pinterest takip ediyor. Kullanıcıların görseller paylaştığı bu uygulamada günde 5 dakika geçirmek, yılda yaklaşık 2,5 kg karbon emisyonu üretiyor. Listenin üçüncü sırasında ise Instagram var. Instagram dakika başına 1 gr karbon üretirken, günde 5 dakikalık kullanımda yılda 383 kg karbon salımına sebep oluyor.
Çevresel etkileri azaltmanın yolları
Sosyal medya uygulamalarının çevresel etkilerini azaltmak için bu uygulamaları daha az kullanma yoluna gidilebilir. Ancak bu yine de gerçekçi bir çözüm olmayabilir. Çünkü büyük bir hızla gelişimini sürdüren teknoloji, enerjiye olan ihtiyacımızı giderek artırıyor. Bu noktada sosyal medya uygulamaları, ihtiyaç duyduğu enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan sağlarsa çevresel etkilerini de azaltabilir. Öte yandan kullanım alışkanlıklarında değişikliklere giderek bu etkilerin azalmasına katkı sağlamak da mümkün. İşte yapabileceğiniz bazı değişiklikler:
Çoğumuzun en az bir adet e-posta adresi vardır. Bu hesaplarla gönderdiğimiz ve aldığımız her e-posta, çok az da olsa karbon oluşumuna neden oluyor. Ayrıca e-postaların depolanması da karbon salımının artmasına yol açıyor. Çünkü bu işlemler, veri merkezlerinde durmaksızın çalışan sunucularla gerçekleştiriliyor. Yani mesaj kutumuza düşen her yeni e-posta daha fazla enerji tüketimine neden oluyor. Bu noktada e-posta gönderim sıklığınızı düzenleyebilirsiniz. Artık takip etmediğiniz haber sayfaları varsa buralardaki üyeliklerinizi sonlandırmayı deneyebilirsiniz. Gelen kutunuzda bekleyen eski iletileri silerek de gereksiz enerji kullanımına engel olabilirsiniz.
Her birimizin hayatımızın farklı dönemlerinde kullandığı ancak artık kullanmadığı sosyal medya hesapları olabilir. Bu hesaplar, biz kullanmasak da var olmayı sürdürdükleri için karbon salımının artmasına yol açıyorlar. Çünkü her bir hesap, veri merkezlerindeki sunucularda barındırılıyor. Bu sunucular da çalışmak için elektrik enerjisine ihtiyaç duyuyor. Siz de kullanmadığınız hesaplarınızı kapatarak çevresel etkilerin azalmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Sosyal medya uygulamaları, kullanıcılar tarafından oluşturulan çok sayıda içeriğe sahipler. Bunlar arasında gezinirken ilgimizi çeken ya da çekmeyen birçok paylaşım görürüz. İlgilenmediğimiz paylaşımların içerdiği görsel veya videolar, yüklenme sırasında gereksiz bir enerji harcamasına neden olur. Buna engel olmak için söz konusu medya içeriklerinin otomatik olarak indirilmesini durdurarak karbon salımının artmasına engel olabilirsiniz.
Video izlemek, sosyal medyada en sık yapılan aktivitelerden biri. Son dönemde daha sık görmeye başladığımız kısa süreli video formatlarının yaygınlaşması da bunun bir yansıması. Tek bir parmak hareketiyle içerikler arasında gezinirken aynı anda birçok video içeriğinin oynatılmasını sağlayabiliyoruz. Fakat videolar, metin ve görsellere göre daha büyük boyutlara sahip olduğundan oynatılırken harcadığı enerji de daha fazla oluyor. Çünkü içeriklerin barındırılması ve gösterilmesi yine sunucuların ihtiyaç duyduğu enerji yükünü artırıyor. Bunu engellemek için videoların görüntü kalitesini düşürmeyi deneyebilirsiniz.
Sonuç olarak sosyal medya uygulamalarının harcadıkları enerji bakımından doğrudan olmasa da çevreye yönelik dolaylı bir etkisi var. Bu etki, bireysel olarak küçük boyutlarda gibi gözükse de 4,8 milyar insanın sosyal medya kullanıcısı olduğunu düşünürsek sandığımızdan biraz fazla olabilir. İşte bu yazıda bazı küçük değişikliklerle bireysel etkilerinizi nasıl düşüreceğinizi paylaştık. Karbon ayak izinizi azaltmaya yönelik daha fazla bilgi için “Karbon Ayak İzi Nasıl Azaltılır?” yazımızı okuyabilirsiniz.