Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Teknolojinin ulaştığı boyut, “akıllı” sıfatını pek çok ürüne gönül rahatlığıyla vermemizi sağlıyor. Akıllı telefonlar, akıllı televizyonlar, akıllı ev sistemleri, akıllı termostatlar… Liste uzayıp gider. Biz bu yazımızda hem akıllı hem de giyilebilir olanlarına odaklanacağız. “Giyilebilir teknolojiler” olarak kategorize edilen bu ürünler, teknoloji dünyasında pastanın önemli bir kısmına karşılık geliyor.
Garanti BBVA Blog’da daha önce giyilebilir teknolojilerin günlük hayatımıza etkisini irdeleyen “Giyilebilir Teknoloji Günlük Hayatımızı Nasıl İyileştiriyor?” başlıklı bir yazıyı kaleme almıştık. Bu yazımızda ise bu teknolojiler ile alakalı rekabete güncel bir pencereden bakalım
Giyilebilir Teknoloji Devriminin Öncüsü: Akıllı Saatler
Akıllı saatler giyilebilir teknolojilerin amiral gemisi. Bir telefonla eşleştirilebilen akıllı saatler; kullanıcının mesajlarını, e-postalarını ve takvim etkinliklerini görüntülemesine ve bunların ötesinde telefon görüşmeleri yapmasına olanak tanıyor. Bununla da kalmıyor; fitness ve egzersiz izleme, adım sayısı sayma, kalori yakma ve uyku takibi gibi özellikler de içeriyor. Bazı akıllı saat modellerinde ise; GPS, akıllı alarm, sesli asistan, suya ve toza dayanıklılık, telefon bulma fonksiyonu, oksijen satürasyonu ve nabız bildirimleri gibi üst seviye özellikler bulunuyor. Yani akıllı saatler, bir saatin çok ötesinde günlük hayatımızı pek çok alanda pratikleştiren bir asistan görevi taşıyor.
2024 yılı akıllı saat piyasasında oldukça hareketli geçiyor. Gelin şimdi biraz da akıllı saatler pazarında rekabet ne durumda, biraz da ona bakalım.
Akıllı saatler, "inovasyon" kavramının kendini en çok hissettirdiği endüstrilerden biri. Bu alandaki inovatif hamleler pazardaki cihazların işlevselliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların giyilebilir teknolojilerden beklentilerine ilişkin yeni standartlar da belirliyor. “En yeni nesil” olarak okuyabileceğimiz akıllı saatlerin daha hızlı ve daha verimli performans sergileyen olması elbette şaşırılacak bir şey değil. Yüksek çözünürlüklü ve enerji açısından verimli ekranlarla daha ilgi çekici kullanıcı deneyimleri sunmaları da öyle. Peki yeni ne var? Örneğin, akıllı saatlerde bağlantı seçenekleri artık Bluetooth ve Wi-Fi ile sınırlı değil. Bunun da ötesine geçilerek artık LTE ve NFC özellikleriyle de akıllı telefonlara entegre olunuyor. Yine elektrokardiyogram (EKG) sensörlerinden gelişmiş uyku izleme algoritmalarına kadar daha gelişmiş sağlık ve fitness izleme özellikleri de yeni nesil akıllı saatlerde yer alıyor. Tüm bunlarla beraber, yapay zekâ ve makine öğreniminin bir araya getirilmesi kişiselleştirilmiş uyarılar ve öneriler ortamı yaratıyor ve böylece akıllı saatler daha da akıllı hâle geliyor.
Akıllı Gözlüklerle Dünyaya Teknolojik Bakış
2012 yılında Google, bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz bir ürünü gerçeğe dönüştürmeyi amaçlayan bir projeyi duyurdu: Google Glass. Bu, birçok açıdan giyilebilir teknolojide devasa bir adımdı. Nelerin başarılabileceğine dair önemli ipuçları sundu. Başlangıçta öngörüldüğü gibi ana akım bir başarıya ulaşamamış olsa da akıllı gözlük ve artırılmış gerçeklik alanında öncü bir güç olarak önemli bir miras bıraktı.
Orijinal haliyle birebir aynı dış görüşüne sahip olduğu için gündelik hayatın içerisinde kullanımı kolaylaştırması ve bunu Meta AI ile pek çok özellik sunarak yapması bakımından Ray-Ban Meta akıllı gözlüklerin de bu başlıkta önemli bir yeri var.
Akıllı gözlükler, "kullanıcıya eşsiz bir deneyim sunma" tanımlamasının hakkını veren ürünler. İçlerinde bulunan bilgisayar teknolojisi sayesinde kullanıcılara; bilgi sağlama, internete erişim, müzik dinleme, fotoğraf ve video çekme gibi birçok özelliği bir arada sunma potansiyeline sahipler. Sağlık, eğlence, iletişim, öğrenme ve iş dünyası gibi birçok alanda kullanılabilen akıllı gözlükler albenisi her geçen gün artıran teknolojik ürünler listesinde ilk sıralarda yer alıyor.
Küresel akıllı gözlük pazarı büyüklüğünün, 2022 ile 2027 arasında %13,35'lik bir bileşik büyüme oranı sergileyerek 65 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Pazar, 2023 yılında bir önceki yıla göre %11,1 büyüdü. Akıllı gözlüklerin endüstride çok daha fazla kullanıldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Çeşitli üretim süreçlerinde eller serbest çalışma ve artırılmış gerçeklik (AR) desteği sunması kullanımının giderek artmasını sağlıyor. Akıllı gözlüklerin tüketiciler için erişilebilirliğinin kolaylaşmasında ise kitlesel fonlama kampanyalarındaki artışın önemli bir etkisi oldu. Ayrıca AR oyunlarının bireyler tarafından giderek daha fazla benimsenmesi sürükleyici oyun deneyimi sunan akıllı gözlüklere olan talebi artırdı. Hem endüstriyel hem de tüketici tarafta ihtiyaçları karşılayan tüm bu trendler pazarın genişlemesine katkı sağlıyor. Akıllı gözlük teknolojisi bu şekilde ilerlemeye devam ederse belki de hepimiz bundan kısa bir süre sonra sokaklarda bu gözlüklerle dolaşmaya başlayacağız. Gözlükle konuşulan bir dünya, nasıl olur?
Sektör için Gelecek Anahtarı: İnovasyon
Şunu kolaylıkla söyleyebiliriz artık: Giyilebilir teknolojiler, gelecekteki teknoloji trendlerini belirleyecek ve insan hayatını şekillendirecek önemli bir faktör olmaya hız kesmeden devam edecek. Çünkü teknolojik gelişmelerin hızlıca entegre edilebildiği bu sektör, geleceğin dünyası beklentilerde belirli bir kesimin değil hemen hemen herkesin kullanacağı demirbaş eşyaları içeren bir sektör olarak resmediliyor. Sunduğu gelecek fırsatlarının çok yönlü olmasıyla dikkat çeken giyilebilir teknolojiler, kişiselleştirilmiş bakımın iyileştirilmesinden tıp uzmanlarına hastalarının hastalıklarını uzaktan izleme konusunda yardımcı olmaya oldukça fazla başlıkta önemli kolaylıklar sağlıyor. Bu çok yönlülük, pazarın çok daha büyüyeceğinin alametlerinden biri. Bu görüşü rakamlarla destekleyelim: 2023 yılında giyilebilir teknolojilerin küresel pazar büyüklüğü 154,8 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 20,4 artış olduğu gerçeğini ortaya koyuyordu. Pazar için, "2029 yılına kadar 548 milyar dolara ulaşacak" öngörüsü hâkim. Türkiye'de ise giyilebilir teknolojiler pazarının büyüklüğü 2023 yılında 2,5 milyar dolar olarak ölçüldü. Türkiye'deki pazarın da 2029 yılına kadar 8,7 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Giyilebilir teknoloji pazarında kendine yer edinmek sürekli inovasyon gerektiriyor. Pazarda, rekabetin çok yoğun olduğunu not düşmeliyiz. Şirketler bu rekabet ortamında bir adım öne geçmek ve pazar paylarını büyütmek adına çeşitli stratejiler uyguluyor. Özellikle startuplar inovatif hamlelerle giyilebilir teknoloji ürünlerini piyasaya sürüyor. Büyük şirketler ise Ar-Ge tarafına büyük yatırımlar yapıyor. Tek amaç, gittikçe büyüyeceği aşikar olan bu pazarda önemli bir hakimiyet elde etmek. Buna bağlı olarak sektördeki istihdam sayıları da oldukça hızlı bir şekilde artıyor. 2023 yılı itibarıyla dünyada giyilebilir teknolojiler sektöründe 1,5 milyondan fazla kişinin çalıştığı bilgisine sahibiz. Bu sayının 2029'a kadar 3 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye'de ise 2023'te 100 bin kişinin aktif çalışıyor olarak göründüğü sektörde, 2029 yılında 300 bin çalışana ulaşılacağı belirtiliyor.
Giyilebilir teknolojiler, giderek dijitalleşen dünyada bu yeni seyre ayak uydurma konusunda son derece başarılı. Kısa bir süre sonra akıllı saatlerin, akıllı gözlüklerin ve akıllı aksesuarların günlük hayatımızın tam da içinde yer alacağı gerçeğini kabul etmeyen bir tarafta olmamız mümkün değil. Tüm dünyada bu teknolojiler için ödenen yıllık toplam tutar ve yakın gelecekte rakamın ulaşacağı boyut hakkında daha önce Garanti BBVA Blog’da bir yazı paylaşmıştık. O yazıyı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.