Plastikleşen Dünya İçin Çözüm Önerileri

Dünyamız iklim değişikliği ile birlikte büyük bir çevre sorunu daha yaşıyor: Plastik kirliliği... Bu malzemenin tek kullanımdan sonra ‘’atılabilir malzeme’’ olarak algılanması nedeniyle gezegenimiz büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya. Aslında plastik, kullanım amacı olarak zararlı bir malzeme değil ancak farklı sektörler ve hükûmetlerin bu malzemeyi yönetme biçimi, onu zamanla tek kullanımlık bir işleve soktu. Oysa plastik, geri dönüştürülebilir olarak da kullanılabilen, verimli bir malzeme.

Dünyada 1950’lerden bu yana 8,3 milyar ton plastik üretildi ve bunların büyük kısmı doğada yer alıyor. (1) 1950’lerden günümüze kadar neredeyse 200 kat artan plastik üretimi, yılda %4 büyüme gösterdi ve son verilerin mevcut olduğu 2016 yılında, plastik üretimi 396 milyon metrik tona ulaştı. Bu aynı zamanda yeryüzünde her bir insan başına 53 kg plastik düştüğü anlamına geliyor. Bugüne kadar üretilen plastiğin %75’i çoktan atığa dönüştü bile. Plastik üretimi ve tüketimi bu şekilde devam ederse, 2030 yılına gelindiğinde doğaya karışan plastik miktarının 104 milyon tonu bulacağı düşünülüyor. (2)

Plastik sorununun temeli ve çözüm stratejileri

Günümüz dünyasında plastik üretimi ve kullanımı 5 aşamadan oluşuyor ve her bir aşamada üreticilerin, hükûmetlerin, dönüştürücülerin ve son kullanıcının rolü var. Yaşadığımız plastik kirliliği sorununa yakından bakmak istiyorsak, konuyu bu 5 aşama ekseninde değerlendirmeliyiz.

 

1. Üretim: Fosil yakıt kaynaklı kimyasallardan yeni plastik üretimlerinin gerçekleştirilmesi.

Gittikçe azalan üretim maliyetleri nedeniyle yeni plastik üretmek petrokimya endüstrisi için daha kârlı bir hale geldi. Bu nedenle üretici şirketler, görece daha pahalı ve üretimi daha zahmetli olan ikincil geri dönüşüm plastiği tercih etmek yerine, yeni plastik üretimini tercih ediyor.

2. Kullanım: Plastikten yapılan herhangi bir ürünün, son kullanıcı tarafından atık hâline gelmesine kadar olan süreç.

Plastik malzemeden yapılan ürünlerde genellikle, üretim maliyetlerini aza indiren ek malzemeler kullanılıyor. Ancak bu yöntem, ayırma ve temizleme maliyetlerini artırdığı için plastiğin geri dönüşüm şartlarını zorlaştırıyor. Bu durum, plastiğin büyük bir çoğunluğunun geri dönüşüme girememesine neden oluyor.

3. Atık toplama: Kullanılmış plastiğin geri kazandırılması.

Atık toplama işleminin yeterince organize bir şekilde yapılmaması plastik kirliliğine yol açıyor. 2016 yılında üretilen plastik atıkların %11’i, atık yönetimi altyapısının geliştirilmemesi ve insanların bu konuda yeterince bilinçlendirilmemesi nedeniyle toplanamadı. (2)

4. Atık işleme: Ayrılmış plastik atıkların düzenlenme, yakılma ve geri dönüşüm gibi uygulamalarla işlenmesi.

Şirketler bazında, geri dönüşüm kapasitelerinin artırılması pek kârlı bulunmadığı için atık işleme yöntemleri yeterince verimli olmuyor. Fakat bu konuda Türkiye’de oldukça başarılı olmuş bir örnek var. 2019 Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması “Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci” kategorisi kazananı Müzeyyen Erakuman’ın işletmesi Eray Plastik, atıkların ayrıştırılmasını, geri dönüşüme kazandırılmasını ve plastik için kullanılan ham maddenin fabrikalara sevkinin yapılmasını üstlenerek, sürdürülebilir plastik üretimine önemli bir katkıda bulunuyor.

 

5. İkincil piyasalar: Atıkların bir ekonomi dâhilinde, işlenerek ikincil malzemelere dönüştürüldükten sonra tekrar dolaşıma sokularak kullanılması.

Geri dönüştürülmüş plastik, düşük kaliteye ve kısıtlı kullanım alanına sahip olduğu için daha az talep alıyor ve daha az kâr getiriyor. Bu da geri dönüştürülmüş plastik piyasası için olumsuz bir durumdur.

 Her bir aşamada aktif rol alan kurumun veya bireyin bu konudaki faaliyetlerinin yarattığı olumsuz sonuçlar, plastik kirliliğinin ekonomik ve küresel bir sorun hâline gelmesine neden oluyor.

 

Döngüsel ekonomi ile plastik kirliliğini çözmek: Yol haritası ve öneriler

Mevcutta uyguladığımız "al-kullan-at" prensibine dayalı lineer ekonomi modelinde, plastik kirliliği orantısız şekilde artıyor. Plastik kirliliğinin önüne geçmek için plastik atıkların doğrudan doğaya boşaltılmasının önüne geçebilecek küresel bir Döngüsel Ekonomi sistemine ihtiyaç var.

Döngüsel Ekonomi, atıkların kaynak olarak ele alındığı ve tekrar ekonomik bir fayda getirecek ürün veya hizmetlere dönüştürüldüğü bir ekonomi modeli. Plastik üretiminde yer alan ve atık kirliliğine neden olan, yukarıda saydığımız aktörlerin eylemini yönlendirecek kapsamlı bir strateji ile bu sorununun çözümü sağlanabilir.

Tek kullanımlık plastikleri yasaklamak ve üreticileri yeniden kullanılabilir ürünler tasarlamaya yönlendirmek: Bugün kullandığımız plastiklerin %40’ı tek kullanımlık ve en fazla 1 yıl ömre sahip. Pipet, alışveriş poşeti gibi tek kullanımlık plastik ürünlerin üretiminin hükûmetler tarafından yasaklanması, plastik kirliliğini azaltmada önemli rol oynar.

Atık toplama oranını artırmak: Atıkların direkt doğaya bırakılması ve düzensiz depolama gibi hatalı atık yönetimi uygulamalarının önüne geçilerek, bu uygulamalara sık rastlanan gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknik destek verilebilir. Böylece dünya çapında atık toplama oranlarında bariz bir artış gözlemlenir.

Çok taraflı küresel anlaşmalar uygulamak: Bazı ülkeler tek kullanımlık plastiğin kullanımını yasaklamak için çeşitli adımlar attı. Örneğin Avrupa Birliği’nin Döngüsel Ekonomi Paketi, ulusal çerçevede tek kullanımlık plastik poşetlerinin kullanımını azaltan yasaklar getirmiş, ülkemizde de benzer bir uygulama 1 Ocak 2019 itibarıyla yürürlüğe girmişti. Ancak bu uygulamanın çevreye olumlu yansıyabilmesi için, ozon tabakasını korumayı amaçlayan Montreal Protokolü gibi küresel çapta bir anlaşmaya ihtiyaç var. Bu anlaşmanın kapsamına tek kullanımlık plastikleri azaltmanın yanında, yeniden kullanımı özendiren iş modelleri, küresel atık yönetim sistemini oluşturmak gibi eylem planlarını almak gerekiyor.

Plastik üreticileri ve geri dönüşümcüleri denetlemek: Plastik üretimi ve geri dönüşümü konusunda uygulamaya konulan tüm kriterlerin, layıkıyla yerine getirildiğinden emin olmak için üreticilerin ve dönüştürücülerin belirli aralıklarla denetlenmesi gerekir.

Yeni plastik üretmek yerine geri dönüştürülmüş plastiğin kullanımını teşvik edici politikalar uygulamak: Geri dönüşüm ürünlerinin yaygınlaşması için, bu üretim sürecinin işletmelere kâr getirmesi gerekir. Bu amaçla, her bir şirket için asgari düzeyde geri dönüştürülmüş ham madde kullanımını getiren yasalar çıkarmak ve geri dönüştürülmüş ham madde kullanan üreticilere vergi indirimi sağlamak gibi teşvik edici politikalar uygulanabilir.

 

Döngüsel ekonomi politikaları konusunda Türkiye’de de çeşitli farkındalık çalışmaları yapılıyor. Genel Müdür Yardımcımız Ebru Dildar Edin’in Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiği SKD Türkiye (İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği) ile EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası)’nin iş birliğiyle 2016 yılında kurulan Döngüsel Ekonomi Platformu, gerçekleştirdikleri projelerle bu konuda bir örnek teşkil ediyor.

Elbette plastik kirliliğini azaltmada bireysel olarak bizlere de birtakım sorumluluklar düşüyor. Bunun için öncelikle günlük yaşamlarımızda plastik kullanımımızı azaltmamız gerekiyor. Bu konuda bir rehbere ihtiyacınız varsa ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.

 

______

Burada yer alan yazılar, finansal bilgiler, birikim ve tasarruf önerileri, genel yorum ve tavsiyelerden oluşmakta olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım, birikim ya da tasarruf kararı verilmesi ve hareket edilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Etiketler:
  • Çevre

  • Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

  • Doğal Yaşam Ve Ekoloji