E-ticarette Yapay Zekânın Kullanım Alanları ve Sağladığı Avantajlar

Tüketim alışkanlıklarımızın online mecralara kaymasıyla birlikte ürün satın alma deneyimi giderek dönüşüyor. Teknolojinin en ilham veren nimetlerinden biri olan yapay zekâ işte tam da bu noktada birkaç yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz kapıları açıyor. Makine öğrenmesinden veri bilimine, derin öğrenmeden sesli asistana kadar iç içe geçmiş pek çok farklı teknolojiden yararlanan yapay zekâ sistemleri, online alışveriş deneyimini artırıyor. Hem tüketiciye hem de satıcıya fayda sağlayacak kişiselleştirme seçenekleri sunuyor.

Dahası beş yıl içinde tüketicilerin bir şirketle kurduğu ilişkinin yüzde 85'inin bir insanla etkileşime girmeden yönetileceği tahmin ediliyor.

Peki e-ticarette hangi yapay zekâ teknolojileri kullanılıyor, nasıl avantajlar sağlıyor bir bakalım…

Öneri sistemleri

Perakende işletmelerinde 10 yılı aşkın süredir kullanılan öneri sistemleri, son dönemde oldukça gelişti ve yaygınlaştı. Bu da makine öğrenimi sayesinde e-ticaret işletmelerinin müşteri davranışlarından çeşitli içgörüler elde etmesine dayanıyor. Kullanıcıların e-ticaret sitelerindeki satın alma geçmişlerini analiz eden ve buna göre bir satış planı oluşturmaya yarayan yapay zekâ temelli öneri sistemleri bulunuyor.

E-ticaret sitesinin veri tabanında kayıt altında alınan bu verilerle, kullanıcıların nerede, ne zaman, neler satın aldığı görülebiliyor. Örneğin Amazon ve Netflix platformları, kullanıcılarına özel kitap, film ve müzikleri analiz eden ve onlara bu verilere göre ürünler sunan bir veri tabanına sahip.

Günümüzde alışverişler büyük oranda online olarak gerçekleştiriyor. Bu da yapay zekâ ile desteklenen öneri sistemlerinin daha da gelişmesinin önünü açıyor. Öneri sistemleri sayesinde, kişiye özel ürünleri bulmak ve önermek mümkün hale geliyor.

Gelişmiş Chatbot’lar

Chatbot’ları kısaca ‘dijital danışmanlar’ olarak tanımlayabiliriz. Çoğunlukla günlük konuşma dilini kullanarak iletişime geçen yapay zekâ temelli bu asistanlar, sorunları hızlıca çözmeye programlanıyorlar. Bundan 10 yıl önce iş daha farklıydı tabii. Chatbot’ların bizlere verebilecekleri yanıtlar oldukça sınırlıydı; ‘indirim‘, ‘iade‘ gibi belirlenmiş anahtar kelimelere karşılık hazırlanmış basmakalıp cevaplar sunuyorlardı. Bugüne geldiğimizde karşılaştığımız gelişmiş chatbot’lar ise sorulara, isteklere zekice cevaplar veriyor, gerçek bir insan gibi iletişim kuruyor. Sorulara göre kendilerini sürekli geliştiriyor, yani öğreniyor. Örneğin, müşterilerin aramalarda kullandığı eş anlamlı kelimeleri veya yanlış, eksik yazılan kelimeleri tahmin ederek satış sürecine hızlıca destek oluyorlar.

Sesli asistanlar

2020 itibarıyla internette gerçekleştirilecek tüm aramaların en az yarısının ses tabanlı olacağını biliyor muydunuz? Yani bu durumda Siri (Apple) ve Alexa (Amazon) gibi sesli asistanlar pekâlâ ‘kişisel alışveriş asistanlarınıza’ dönüşebilir. Bir süredir yaygın bir şekilde kullanılan bu asistanlar, sesli komutlarla alışveriş seçeceği sunan e-ticaret sitelerinin vazgeçilmezi olabilir.

Sesli asistanlar, kullanıcıların yalnızca ses komutlarını kullanarak e-ticaret hizmetleriyle iletişim kurmasına olanak tanıyor. Tabii bunun için site verilerinin güncel Google aramalarıyla senkronize bir şekilde çalışması gerekiyor. Ayrıca fiyatlandırmaların, konumların ve ürünlerin sesli aramalarla uyumlu hale getirilmesiyle e-ticaret sitelerinin trafiği önemli oranda yükseltilebiliyor.

Kişiselleştirilmiş e-posta hizmeti

Çoğu kullanıcı kendisine özel olarak gönderilen e-postaları daha değerli buluyor. Bu durum kullanıcının online alışveriş yaptığı siteyle bir bağ kurmasını sağlıyor.

İşte yapay zekâ teknolojileri burada yine devreye giriyor. Milyonlarca müşterinin alışveriş davranışını kaydeden yapay zekâ sistemleri sayesinde kişiselleştirilmiş e-postalar hazırlamak çok daha kolaylaşıyor. Arama geçmişlerine ve ürün tercihlerine göre her bir müşteriye özel, ilgi çekici e-postalarla satış oranları artırılıyor.

Yapay zekâ sistemlerinin gelişmesiyle bu örnekler de çoğalabilir. Dijitalin ‘yeni normal’ haline geldiği günümüzde bu teknolojilerin özellikle e-ticaret dünyasında, önümüzdeki birkaç yıla damga vuracağı düşünülüyor.

Asla yorulmayan ve sürekli olarak veri kaydeden bilgisayarlar, sabırsız müşterilerin dahi alışveriş problemlerini çözebilen chatbot’larla online alışveriş deneyimi daha da zenginleşecek. Hız ve iletişim gibi çağımızın iki önemli anahtar kelimesine uyan bu teknolojiler, bambaşka alışveriş alışkanlıkları edinmemizi sağlayacak. Bize ise sadece uyum sağlamak kalacak gibi görünüyor!