Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
Tüm dünyada gıda atık sorununun yaşandığı bir sır değil. Özellikle son yılların istatistiklerine baktığımızda, her sene üretilen gıdaların üçte birinin ya kayba uğradığını ya da israf edildiğini görüyoruz. Her sene yaklaşık 1,3 milyar ton gıda atık oluyor. Gelişmiş Avrupa ülkeleri ve ABD’de israf edilen gıdalar dünya nüfusunun 3 katını besleyebilecek boyutta. Durum böyle olunca ne atık sorununu çözmek ne de sürdürülebilirliğe katkı sağlamak mümkün. Ancak yüz güldüren gelişmeler yaşanmıyor da değil. Yakın zamanda, atık gıdalardan yapılan inovasyonlar bu konuda örnek teşkil ediyor.
Plastikten değil, atık sebzelerden üretilen bir siperlik
Özellikle pandemide yüz siperliklerinin kullanımında bir artış oldu. Hâliyle bu da plastik tüketimini daha da artırdı. Royal College of Art mezunu biyo-imalatçı Alice Potts, bulaşıcı hastalıklardan koruduğu gibi tek kullanımlık plastik tüketiminin de önüne geçen bir ürün geliştirdi. Araştırmacının yiyecek atıklarından ve yerel parklardaki çiçeklerden elde ettiği ham malzemelerle ürettiği bu siperlik, biyobozunur özellikte olup hem atık sorununun önüne geçmeyi hem de plastik tüketimini azaltmayı amaçlıyor. Alice Potts, herkesin 3 boyutlu yazıcılarla kendi siperliğini yapabilmesi için tasarımını ve biyoplastik formülünü yayınlamayı düşünüyor.
Güneş enerjisinden daha fazla yararlanan paneller
Güneş enerjisi bugün yaygın olarak kullanılan enerji kaynaklarından biri. Ancak güneşin yalnızca belirli vakitlerde etkin olarak kendini göstermesi ve ara ara bulutlarla ışınlarının kesintiye uğraması, ondan sürekli verim almayı zorlaşıyor. Bu bulut döngüsünü kontrol etmek mümkün olmasak da, Filipinler’de elektrik mühendisliği okuyan Carvey Ehre Maigue, hava durumu nasıl olursa olsun mevcut ultraviyole ışığını toplayan bir panel geliştirmeyi başardı. Böylece önceden bir süre sonra görünür hâle gelen bu ışınlar, sürekli görünecek; binaların pencerelerini, duvarlarını zengin ve yeni bir elektrik kaynağına dönüştürebilecek. Maigue bu çalışmasında, gıda atıklarını şeffaf bir panele çevirerek UV ışıklarını yakalamayı ve dönüştürmeyi başardı. Bu projesiyle 2020 James Dyson Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazanan Maigue, hem güneş enerjisini etkin kullanan hem de gıda atığı sorununu önleyen örnek bir sürdürülebilirlik projesine imza attı.
Gıda atıklarından üretilen parkinson ilacı
Singapur Üniversitesi’nde bir grup araştırmacı gıda atıklarından parkinson ilacı üreterek, ilacın maliyetini düşürmenin bir yolunu buldu. 4 yıl kadar süren araştırmada, bilim insanları hem kimyasal hem de biyolojik sentez süreçlerinden yararlanarak, yüksek değerli malzemeler elde etti. Okulun Kimya ve Biyomoleküler Mühendisliği Bölümü'nden baş araştırmacısı olan Zhou Kang, ‘’Kimyasal işlemler hızlı ancak yalnızca basit maddeler üretebilirler. Diğer yandan biyolojik işlemler kimyasala göre çok daha yavaştır ancak daha yüksek değere sahip olan karmaşık maddeler üretebilirler’’ cümleleriyle çalışma sürecini özetledi. Bu çalışma sayesinde atık gıdalarının kabuklarından, maliyeti oldukça düşük olan yepyeni bir parkinson ilacı üretildi. Ayrıca ahşap atıklarından da kolajen üreten araştırmacı grup, geliştirdikleri bu ürünlerin tüm dünyada yaygınlaşmasını ve atık sorunun önüne geçmeyi amaçlıyor.
Bitki ve gıda atıklarından kullanışlı ürünlere: OTTAN
Garanti BBVA Partners Hızlandırma Programı kapsamında desteklenen Ayşe Yılmaz’ın kurduğu OTTAN girişiminde; yaprak, çimen gibi bitkisel atıklar ile atık gıdaları dönüştürülerek, dayanıklı ve kullanışlı ürünler üretiliyor.
Çocukluğundan beri çevreye çok duyarlı olan Yılmaz, İTÜ’de Endüstri Ürünleri Tasarımı okurken, doğanın güzelliklerini korumanın ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunmanın yollarını arıyor ve bir gün onu OTTAN’a kadar götürecek bir fikir geliştiriyor. Yapraklardan, mandalina kabuklarından, son tüketim tarihi geçmiş baklagillerden, kahve posası, sebze posası gibi atıklardan yepyeni ve sürdürülebilir ürünler tasarlamaya karar veriyor. Bardak altlığından mumluklara, sehpalardan masalara kadar pek çok eşyanın üretildiği OTTAN ile çevremizdeki tüm atıklardan bir yaşam alanı yaratmanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor. OTTAN hakkında daha fazla ayrıntıyı kurucusu Ayşe Yılmaz’dan dinlemek için YouTube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz video serisi Film Gibi Girişimler’in 2. bölümünü izleyebilirsiniz.
Sürdürülebilir projeler gündelik hayatla entegre bir şekilde geliştirildikçe dünyadaki temel çevre sorunlarının önüne geçmek daha kolay olacak gibi görünüyor. Bize düşen görev, bu konuda daha bilinçli olmak ve farkındalığımızı artırmak.