Kategori:
29 Mayıs 2025 • 6 Dakika Okuma Süresi
Son yıllarda hızını ve etkisini giderek artıran ve büyüten dijital dönüşümün kendisini en fazla gösterdiği sektörlerin başında bankacılık geliyor. Öyle ki dijital dönüşümün bankacılık sektöründeki yansımaları, artık bir kanalda ya da bir alanda yaşanan evrimsel gelişmelerin ötesinde, iş yapış şekillerinin ve stratejik ajandanın merkezini yeniden tanımlayan bir düşünce ve hareket sistemi hâline geldi. Şüphesiz bu değişimin ve dönüşümün baş rolünde yapay zekâ ve onunla şekillenen yeni teknolojiler oynuyor. Yapay zekâ ile gelen değişim ve dönüşüm sürecini sadece “teknoloji” üzerimden okumak da yeterli olmaz. Zira yapay zekâ; kurum kültürünü, müşteri anlayışını ve hizmet tasarımını da dönüştürüyor.
Dijitalleşme: Banka Olmanın Yeni Hâli
Garanti BBVA olarak biz, tüm bu gelişmelerin ışığında şu bakış açısını kurumumuzun her bir noktasına artık iyice yerleştirdik: Bizim için dijitalleşme, banka olmanın yeni hâli. Müşterilerimizin bankayı artık fiziksel bir yer olarak değil, ceplerindeki akıllı cihazlar üzerinden deneyimledikleri bir hizmet olarak gördüğünü biliyoruz. Dolayısıyla ürünlerimizi ve süreçlerimizi dijitalde doğmuş gibi tasarlamak, müşteriyle buluştuğu her noktayı bu anlayışla kurgulamak kaçınılmaz hâle geldi. İyi haber şu ki Garanti BBVA, dijital dönüşümünün de Türkiye bankacılık sektöründeki öncüsü durumunda. Bu başlıktaki konumumuzla ve performansımızla gurur duyuyoruz.
Hiper-Kişiselleştirilmiş Deneyimlerin Anahtarı: Üretken Yapay Zekâ
Yapay zekânın, artık yalnızca bir IT yatırımı değil; müşteri segmentasyonu, kredi karar motorları, pazarlama stratejileri ve deneyim tasarımının ayrılmaz bir parçası olduğunu söylemiştik. Üretken yapay zekâ konusunda atılan adımlar sayesinde, sistemin bu teknolojiyle bir evrim sürecine tabi tutulması oldukça önemli. Çünkü üretken yapay zekâ bu dönüşümün en radikal aktörlerinden biri olarak karşımızda.
Herkesin malumu; müşteri bağlılığının azaldığı bir dönemdeyiz artık. Uzun yıllar üzerinde çalıştığımız, sistemlerimizi o doğrultuda tasarladığımız “Müşteri sadakati” kavramı yerini, “Deneyim kalitesi” diye adlandırdığımız yeni bir düşünce ve davranış yapısına bıraktı. Bu anlamda, müşterilerimize daha kapsamlı ve ihtiyaçlarına eksiksiz ve hızlı yanıtlar verebilen bir hizmet anlayışı sunmak için çalışıyoruz. Onlara yalnızca bilgi değil; niyetlerini anlayan, bağlamı doğru yorumlayan ve hızlıca çözüm sunan hizmet sunacağımızı taahhüt ediyoruz. Bu ihtiyaca cevaben geliştirdiğimiz dijital asistanımız Ugi, üretken yapay zekâ teknolojileriyle donatılarak yeni bir seviyeye taşındı. Ugi artık sadece bir yanıtlayıcı değil, kullanıcı davranışlarını analiz ederek bağlamsal, empatik ve kişiye özel çözümler sunan bir “akıllı finansal eşlikçi”. 60 milyonu aşan sohbetle 5 milyondan fazla müşterimize destek sunan bu sistem, zamanla her kullanıcı için özelleştirilmiş bir mobil deneyim yaratmayı hedefliyor.
İç Süreçlerindeki Derin Dönüşümün Temelinde Yapay Zekâ Var
Yapay zekânın etkisini tek bir kalemde tanımlamak mümkün değil. Yalnızca müşteri arayüzünde getirdiği yenilikleri sıraladığımızda doğru ama eksik bilgi vermiş oluruz. Yapay zekânın iç süreçlerimizde de derin bir dönüşüm yarattığının altını mutlaka çizmek gerekiyor. Yapay zekâ destekli sistemler; kredi riski değerlendirmesinden siber güvenliğe, pazarlamadan iş gücü optimizasyonuna kadar birçok alanda hem verimliliği artırıyor hem de çalışanlarımızın daha stratejik işlere odaklanmasına ön ayak oluyor. Rutin raporlamaların otomasyonu, büyük veri analitiği ile öngörüsel karar mekanizmaları, doküman özetleme ve bilgi çıkarımı gibi işlemler sayesinde zaman tasarrufu sağlıyor, hatasız ve tutarlı sonuçlara ulaşıyoruz. İşin özü, bu teknolojinin getirilerini net bir şekilde hissediyoruz.
Bütün Yeniliklerin Ortak Çerçevesini Etik Kurallar Belirliyor
Elbette tüm bu yenilikler, ucu bucağı olmayan bir özgürlük boyutunda yürütülmüyor. Şunu asla unutmamak gerek: Yapay zekânın finans sektöründe yaygınlaşması etik ve regülasyon boyutunu da gündeme taşıyor. Bu anlamda; model risk yönetimi, siber güvenlik, veri gizliliği ve şeffaflık konuları bizim için stratejik öneme sahip başlıklar olarak sıralanıyor. Bu alanlarda hem ulusal regülasyonları yakından takip ediyor hem de kendi içimizde denetim ve kontrol mekanizmalarımızı güçlendiriyoruz.
LLM’ler ve Yeni Nesil Bankacılık Yatırım Süreçlerini Şekillendiriyor
Tam da bu noktada önemli bir soru doğuyor: “Peki yatırımlarımızı hangi noktalarda odaklıyoruz?”. Garanti BBVA olarak büyük dil modellerine dayalı yapay zekâ sistemlerine yatırım yapıyor, bu alanda BBVA Grubu içinde lider konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. ChatGPT Enterprise, GitHub Copilot gibi araçları hem müşteri deneyimi hem çalışan verimliliği için aktif biçimde devreye alıyoruz.
2025 hedefimizi net bir şekilde belirledik. Öyle ki üretken yapay zekâ teknolojilerinin; finansal danışmanlık, otomatik işlem yönlendirme ve veri destekli satış gibi alanlarda yaygın kullanımını öngörüyoruz. Ugi’yi de bu vizyonla geliştirerek her müşterimiz için “kişiselleştirilmiş bir banka asistanı” hâline getirmeye kararlıyız.
Gelişen, değişen ve dönüşen dünya tüm sektörleri etkilediği gibi bankacılık sektörünü de etkiliyor, hem de fazlasıyla. Dolayısıyla bu gerçeği kabul etmek ve tüm planlamaları bu teknoloji merkezli yapmak gerekiyor. Garanti BBVA olarak biz, uzun yıllardır süregelen teknolojideki öncü rolümüzü bu alanda da oldukça güzel oynuyoruz. Çünkü biz bu yolda, yapay zekânın artık bir destek teknolojisi değil, stratejiyi şekillendiren bir unsur olduğu düşüncesiyle ilerliyoruz. Teknolojiyi; müşteri ihtiyaçlarına duyarlı, empatik ve güvenli bir deneyime dönüştürme yolculuğunda sadece bugünü değil, yarını da inşa ediyoruz. Bankacılığın geleceğini, insan dokunuşunu kaybetmeden yapay zekânın sezgisel gücüyle birleştiren bir vizyonla kurguluyoruz.